Kamera; Güven ERDEK
Kamera; Güven ERDEK
IŞIK DİNLENİYOR ERDEK DE
---------------------------------------------------------
Bir yaz günü, ışığın
bile dinlenceye çekildiği, çınarların yapraklarının sessizliğe gömüldüğü zamanlar.
Tarihçiler, henüz
sekiz bin yıl ötesine uzanmışlar, ince kumları olan bu yerin. Önceleri karanın
parçasıyken şimdi yarım ada görünümünde; her deprem bir parçasını koparmış,
antik çağların tapınaklarından…
Hadrian tapınağı
böyle bir zamanda yıkılmış; denizin dibine geçip gitmiş. Kara parçaların kopuşu
gibi uygarlıklar da belli aralıklarla kopun gitmişler tarihin ırmaklarında.
Pers hükümdarı II.
Kiros, Büyük İskender, Romalılar ve daha nice uygarlık güçleri bu güzel
dünyanın albenisine kapılım kendi gösterisini; ölüm ve yaşam savaşlarını
verdiler.
Zeytinden
zeytinyağına, parfüme, buğday, mermere kadar; ilim merkezi üstünlüğüne
ulaşmanın da albenisiyle el değiştirip durmuş bu topraklar… Kim bilir kaç kayıp
medeniyet, sessizce ve kısa bir süreliğine yaşadı, sefa ile cefayı harmanladı
bu yerde; buna benzer yerlerde.
Erdek diyarıdır bu
diyar; çınarların, zakkumların, alçak tepelerin zeytinler ile süslendiği,
mayasında neredeyse yüzlerce uygarlığın kalıntısı olan yarımada…
Bir yaz günü, ince kumların
kıpırtısız olduğu an; ışık bile dinlenmeye çekilmişti. Çınarın yaprakları ışığa
bir yorgan, yastık; bense, arkadaş bir dost, ne bir tarihçi, ne arkeolog
ciddiyeti, telaşı olmayan, haylaz bir kalem sahibi insan…
Arınmanın kim bilir
kaç yolu var bu dünyada. Nasıl ki renklerle baş edemiyorsa insanlık; seslerin
zarafetiyle süslenmiş bu evren; arınma da öyle bir şey olmalı…
Bazen eski bir
kitabın sayfaları arasında, bazen bir gülümsemenin saf bakışlarında… Bir
filmin, tiyatronun sahnesinde; bir sanatçının kan kırmızı resminde, yarı
yontulmuş yabanıl bir heykelin henüz yürümemiş biçiminde…
Işık dinlenmeye
çekilmiş Erdek gününün akşamüstünde. Kıpırtısız, yarı uyur, yarı uyumaz bir
dinlence; her an bir bulut yahut rüzgâr; dürtecek ışığın kuyruğundan; o da
erişilmez hızla yine uçup gidecek;300 bin km saniye içinde yol alacak; sonsuzun
içinde kaybolacak…
hımm kuzey egeee, pek bilmem, görmeli tabii yaa :)
YanıtlaSil
YanıtlaSil"Her okuduğum,öğrendiğimden sonra ne çok az şey bildiğimi de öğreniyorum" diyor nice okumuş Deep:)) Sanırım aynı şeyi seyahatler içinde söylemek gerekecek;gördükçe başka yerlerin kapıları,patika izleri çıkıyor ortaya:)) Görülecek bir yer;hatta benimsenecek...