Kamera; Güven
Kamera; Güven
Kamera; Güven
Kamera; Güven
TEKNOFEST İSTANBUL ve
TEKNOLOJİ HEYECANI
----------------------------------------------------
20 Eylül,
3.Havalimanı devasa meydanında ikincisi kutlanılan Teknoloji Şöleni; her yaştan
insanlarla; cıvıl cıvıl; gençler bir stanttan diğerine, inanılmaz heyecan,
coşku içinde koşuyorlar…
Özellikle havacılık
ve uzay sanayisinin öne çıktığı festivalde, gelişmiş ülkelerin yıllar önce
geçmiş olduğu yollardan geçme çabalarımızı alkışlıyorum.
Festivalin çok yeni
olmasıyla birlikte havacılığımızın Mustafa Kemal zamanında önemsenip,
istikbalin göklerde olduğu uyarısı onlarca yıl önce yapıldı. Siyasi
tutarsızlıklar, zayıfı oluşumuzun dış güçlere muhtaçlığı; köy enstitülerini
yarı yolda bırakışımız; bizi dışa bağımlı hale getirdi.
Samana bile muhtaç
duyulur hale gelmek; hürriyetini de bir bakıma teslim etmek anlamına geliyor.
Motorinden, yedek parçaya, aşılardan, her türlü ilaçların formüllerine kadar…
Bu tür festivaller,
ortaya çıkan kayıplar iyi değerlendirildiğinde milli şuurun albenisi, manevi
çekiciliği, üretime, emeğe olan irade ve çalışkanlıkla birleştiğinde yeni;
yepyeni buluşlar da ardı ardına geliyor.
TEKNOFEST büyük bir
organizasyon; oldukça büyük ve önemli! Bu önemi, alt kademe yöneticileri pek
anlamamışa benziyor. Daha alana geldiğimiz an; giren de pişman, girmeyen de;
algısı oluşuyor.
Karışıklık,
kuralsızlık, aymazlık o kadar büyük ki; bütün bu başıboşluğun büyüklüğü dahi;
festivale çok az gölge düşürüyor. Çünkü bu festivalin amacı, kapsamı çok büyük…
Alanda ki otopark
bölümünde ki gevşeklik, kuralsızlık insanın içini acıtıyor. Devletimiz bu kadar
çok imkânı ve en zor zamanlarda bir araya getiriyor fakat buna rağmen; bir
“yağma” ve “ yağmalama” görüntüsü…
Nedir bu olanlar?
Festivale gelecek olan misafirlere verilecek sandviç ve meyve sularının
kamyonlardan indirilip bir kenara; insanların gelişi güzel almasına terk
edilmesi! Kimisi ceplerini, koynunu doldurmuş; kimisi kolileri ellerinde
taşıyor…
Festivale mi geldi bu
insanlar; ekmek, meyve suyu yağmasına mı? Büyük çelişkiler; bu işlere bakan
insanların BÜYÜK AYIBIDIR…
Yönlendirme, festival
alanına taşıma adına büyük bir rezalet yaşansa da; festivale geldiğimizde her
şey değişiyor. Gençliğin, düşüncenin, araştırmanın fırsatlar verilince neler
yapılacağının kanıtları orada; günlerce gezilse, tam olarak ikna olunamayacak
kadar güzel ve değerli çalışmalar…
vallası hiçbişiyi kaçırmıyon seeeen :)
YanıtlaSil
YanıtlaSilVay Canına;demek ki hareketi seviyor bu çocuk:))