Sayfalar

10 Ağustos 2018 Cuma

ANTİK BOĞA İŞKENCESİ; HALEN DEVAM EDİYOR


Böğür-üşü çok acı;insanlığın acılarını sunuyor
ateşin soyu işkencesiyle birlikte,ölenlerden
çok kalanların zavallı çilelerini anlatıyor


ANTİK BOĞANIN İŞKENCESİ; HALEN BÖĞÜRÜYOR
---------------------------------------------------------------


 İnsanın olduğu her dönemde, kavga; ölüm ve öldürme; çeşit çeşit eziyetler, işkenceler hep var… Şimdi ne kadar azaldı? Hangi renge, tona, boyuta geçti; tam olarak bilmek mümkün bile değil…

  Burada sözünü edeceğim, bu acıklı sahne günümüzden çok zaman önce; yaklaşık 2600 yıl, yaşandı. Uygarlıkların gelişim süreçleri, iyi ve güzel gelişmelerin yanında nice gizemli veya aşikâr; işkencelerle doludur.

  Sicilya’nın güneyinde Agrigento kentinin acımasız karalı; Phalaris; Yunanlı bir demirciden iyi bir işkence aleti yaymasını ister. Her iyi ve marifetli usta gibi Perillus usta da alacağı büyük ödülü düşünerek, tüm ustalığını konuşturur; pirinçten, bronzdan çok güzel bir heykel; işkence aleti yapar.

 Antik Boğa; içi boş, işkence aleti olarak zamanının en acımasız aleti olarak bilinir. İçine bir insan sığacak kadar boşluk bırakıldıktan sonra, yapılan düzenekler sayesinde; suçlu kabul edilen insan, boğanın karnına yerleştirilir ve altında ki ateş yakılırdı.

  Ateşin etkisi arttıkça insanın bağırışları, boğanın böğürmesi gibi çıksın diye Yunanlı usta Perillus yerleştirdiği tapalar sayesinde; gerçekten de acıdan inleyen insanın sesi, dışarıya boğanın böğürmesi gibi geliyordu.

 İlk denemeyi demirci ustası üzerinde yapan kral; demircinin inlemeleri, bağırmaları karşısında onu dışarı çıkartır; demirci ustasının beklediği ödül yerine, onu yüksek bir yerden aşağı attırmıştır.

 Tüm zamanlarda olduğu gibi; marifetli ellerin yapıtları her zaman, kötü ve acımasız kalplerle geçtiği vakit; başka zamanlarda bir sanat eseri sanılacak boğa heykeli, birden en acımasız işkence aletine dönüşüyor.

 Tüm işkencecilerin sonu; tarihin arınmış sayfalarında en acıklı bir şekilde öğrenilmeyi, izlenilmeyi bekliyor. Bu acımasız kralın da sonu; bir süre sonra yakalanıp, boğanın içine yerleştirilip altında ki ateş yakıldıktan sonra boğanın böğürmesi gibi seslenişleriyle son bulmuştur.

Güven Serin 

2 yorum: