Sayfalar

16 Nisan 2018 Pazartesi

HESAPTA OLMAYAN-KÖRÜN TAŞI




KÖRÜN TAŞI-HESAPTA OLMAYAN
---------------------------------------------------------



   Celal Üster, yazı hayatında ki 50. yılını yine bir üretimle taçlandırmış. Körün Taşı ismi kitapta;50 yıl boyunca gazete ve kitap eklerinde yayınlanan çalışmalarını bir araya toplamış. Bu değerli haberi Ceren Çıplak Drıllat’ın köşesinden öğrendim.

 Öğretilerin sonu yok! Celal Üster’in yazı, edebiyat hayatında ki 50 yılı, 80 çeviri yapması, onları Türkçeye kazandırması, okuyucuyla buluşturması apayrı bir değer, ödül ve onur…

 İşin bir başka gerçeği; Bu yazar; Celal Üster 50 yıl boyunca yaptığı çevirileri sol elin işaret parmağıyla yazarak yapmış. Yani daktilonun tuşlarına dokunan tek parmak; sol elin işaret parmağı olmuş.

  Üretmenin biricik zevki, on parmak varken, bir parmağa düşen koca bir ömrün edebi, felsefi yükü; coşkusu… Diğer parmaklar bir başka alanda görevlerini fazlasıyla yapsalar da, sol elin işaret parmağının ayrıcalığı hiçbir parmağın göremeyeceği kadar fazla ve değerli.

Görgünün, bilginin vazife aşkının mazeret üretmek yerine tek bir parmağın bile neler yapabileceği, anlatabileceği ortada…

  Kitap oluşturulurken arkadaşı Semih Poroy’da boş durmamış. Kitaba katkı vermek için bir karikatür çizmiş. Kitap kapağında bir adam ve önünde daktilosu duruyor. Daktilonun da tek tuşu var; yazarın tek parmağıyla yazmasına uygun bir anlatı…

  Elli yıl boyunca çevirilerden ne öğrendim sorusuna, Celal Üster şöyle cevap veriyor;

“ Kendi daracık dünyamın ötesinde koskoca bir dünyayla tanıştım, en iyi yazarların düş evrenlerine yelken açtım, yarattıkları karakterlerin ruh derinliklerinde yolculuklara çıktım. Daha ne olsun?”

  Bu kitabı henüz okumadım. Hissettiğime gelince; sadece elli yıl, sol elin işaret parmağının emeklerini değil; yüzyıllar, hatta binlerce yıl ötesine uzanacağınız bir derinlik; yer çekimini zorlayan bir yükseklikle karşı karşıya kalacağız.

 Yetersizliğimizi, yetmezliğim izi, kuru; kupkuru sancılarla meşgul olurken, harika ömür ve ömürleri nasıl da bilinçsizce yok ettiğimizi görüp korkup kaçacağız

 Güven Serin 




2 yorum: