KERAHET VAKTİDİR
--------------------------
Bilinen anlamıyla en
makbul zamanlardan söz eden; onları anlatan iki kelime… Yıllar öncesinden bir
rap şarkıcısı olan Sagopa Kajmer’i dinlerken şarkının içinde, tekrar
bölümlerinden sürekli geçen sözcükler;
“Kerahet vaktidir, iç de içlen fondiplerim başımın belası/
Kervana katılamadım, kalbimi zımbaladım ellerine.”
Şarkının nakarat
bölümü böyle! Şarkıyı dinleyişimden on yıl sonra aynı sözcükleri bir başka
anlatım zamanını, yüz yıl önce yazılmış bir eserin içinde görüyorum; Kerahet
Vaktidir, makbul olan zamanı anlatmak adına yapılan etkileyici vurguda.
Türkçenin diğer
dillerle yapmış olduğu birliktelik, kazanılan ve hayatımıza kattığımız
deyimler, sözcükler, en az Türkçe kadar anlamlı hale gelmesi; düşüncemizi
anlatmak adına çok önemli bir güç, kültür ve dönüşümün, sosyolojik ilerlemenin,
çeşitlenmenin bir karşılığı mıdır acaba?
Bu sözcükler;
Kerahet Vaktidir, niçin bu kadar ilgimi çektiğini tam olarak anlatamayacağım.
Namaz kılanlar açısından en uygun zamanı anlatsa da, doğaya düşkün olanlar için
de en iyi, en makbul zamanlara işaret ediyor.
Günün taze saatleri,
güneşin en tepede olan vaktinde, koyu bir gölgenin istir atini ve akşam
saatlerinin geceye süzülüş anını; çeşitli görüş, alışkanlık, deneyimlerle
anlamlı bir kazanım hanesine yazmak mümkün görünüyor.
Bir şarkı, rap tarzı
ne çok şey anlatıyor; sıkıntıyı, iç içe geçen batık medeniyetleri, oradan oraya
savrulan insanlık güzellemelerini… Kendi felsefesine uygun, tarzının gereği
olan şeyi; savrulanı, savrulacak olanı; gelgitleri ve maskeli baloya dönüşmüş
hayatları;
Kerahet vaktidir, iç
de içlen fondiplerin başımın belası
Kervana katılamadım, kalbimi zımbaladım ellerine leyli.
Sanatçının takma
ismi; Sagopa Kajmer, bir başka bilinmezlik, geçmiş ve gizem anlatıyor; belki de
çağrı yapıyor, büyük medeniyetlerin görkemine, gücüne ve sonradan büyük
çöküşlerine dair; güne hakiki bir anlam kazandırmak istiyor.
Güven Serin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder