DOYAMADIM YAŞAMAYA
-------------------------------------
Onun için
Boğaziçi’nin simge profesörlerinden birisi diyorlar. Dile kolay; kırk yıl
shekaspeare’yi anlatmış…20 seneden fazla İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölüm
Başkanlığı; akıl ve sanatın yolu Mustafa Kemal ile kesişmiş.
Ayşe Arman yine çok
iyi bir iş çıkarttı. Gazeteciliğin yüz akı olacak bir röportaj… Oysa can
çekişiyor aziz ve azize medya…
Oya Başak, öncelikle
kendinle barışık bir insan. Yaşama hiç doyamayanlardan… Barışık insan doyamaz
yaşamın ince derinliklerine. Ve bu yüzden onu anlatacak eserin ismi; Kahkahanın
Derinliği ismini taşır. İzzeddin Çalışlar’ın yazdığı, bir ömrü anlatan yaşamsal
seslerin çalışması…
Röportajında bu işin,
bu çalışmanın derinliğini, yaşam felsefesinin büyük kargaşaya meydan okuyuşunu
da anlıyorum. Bir gün oldukça hasta yatağında yatmaktadır. Bir arkadaşı gelir
yanına;
“ Ölüyorum” der.
Arkadaşının verdiği cevap; “Saçmalama! Her şey rastlantı Oya’cım! Yanlış
numara! Deyip telefonu kapatacaksın.” Bu konuşma, altyapısı felsefe, şiir,
edebiyatla dolu insanın; o an verdiği bir kararın da başlangıcıdır; “ o an,
ölmekten vazgeçtim!”
Bu dayanak, bu seçim
hakkı; ruhsal olandan fiziksel olana; yaşamın kendisine ulaşan bir bağlantı,
bolluk, bereket, şans; kaderin seçeneklerine dokunmak gibi bir şey…
Yıllarca verilen
Beşiri Bilimler dersi, bu dersin pratik karşılıklarına yaşamın içinde dokunmak;
işte böyle bir şey; yaşamsal ve kahkahanın derinliklerine kadar ulaşma
bilgeliği…
Yaşamaya, yaşamı
yaşatmaya o kadar büyük bir ihtiyaç var ki bugünün ülkesinde. Altı ayda
kullanılan depresyon ilaçlarının sayısı 33 milyonu aşarken; nasıl bir işkence,
nasıl bir can çekişme, yaşayan ölüler ülkesine dönüşümü de bir parça anlatmış
olabilir miyim?
Soylu kararlarınız
sizin seçeneğiniz. Ya karaları bağlayarak, her daim kapkara bir yalnızlığı
kovalayıp duracak, ya da, en dramatik ortamlardan dahi, yaşam kırıntıları
çıkartıp, elimizden gelecek en iyi becerilerle onun birer can simidine, belki
bir tekneye, bir limana çevirecek imzayı atarız; belki; niçin düşlemeyelim?
Niçin denemeyelim? Engel olan kimdir; içimizde
ki zavallı tabuların utangaçlığı, bir şey olmaz diye bizi durmadan hapsettiği
ruhunun kıçına bir tekme vurma zamanı gelmedi mi?
Kolaya kaçmadan ,kendine değer vermenin en büyük kaynağıdır iç disiplin ”Özsevgiyi, Özsaygıyı ve Özgüveni” beraberinde getirir. Buda seçimlerimizi fazlasıyla etkiler. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissederiz. Hayatın dinamikleriyle hayatın içerisine akarken, yaptığımız seçimler de sonuçları belirler. Tıpkı Oya BaşaK'ın yaşama başaklar gibi sarılmasını anlatırken aldığım hissiyatın yoğunluğu gibi sevgili Güven, içimden yaşama bir eyvallah daha çektim gülümseyerek..
YanıtlaSilOlcay
Teşekkür ederim;Sevgili Olcay...Yaşamın şaşmazlığı,yaşam sahibinin eline ki görgünün,içgüdü ve sezgilerin şenliğinde bir şölen olması oldukça mümkündür...
YanıtlaSil