Kamera; Güven
Eski Foça...
SEN BİR HAYALPERESTSİN
--------------------------------------------------
Tekirdağ sahilinde
uzun uzun yürüyüşe çıkmış, ılgın ağaçlarına bakıp, önünüzdeki kadim denize ve
adalara bakıp, uçsuz bucaksız gökyüzünün galaksileri arasında yolculuğa çıkmış
olsanız; size ne derler?
Oğlum sen bir
hayalperestsin… Oscar Wilde’nin Ernest karakteri ile Gılbert arasında geçen
diyalog da bunu anlatıyor.
“Sen bir
hayalperestin!
Evet, haklısın, ben bir hayalperestim. Çünkü bir
hayalperest, yolunu ancak ayışığı sayesinde bulabilen kişidir ve işte bu
nedenle hak ettiği ceza, gün doğumunu dünyanın geri kalanından önce görmesidir.
Sence bu bir ceza
mı?
Bu onun hem cezası, hem de ödülü. Aaa, bak Ernest, şafak
sökmüş bile. Perdeleri çek ve pencereleri iyice aç. Sabah serinliği ne kadar
hoş! “
Bu kadar uzun
ömürlerde, acaba bir kez olsun sabah serinliğini o perde ve pencerelerinin
sonuna kadar açıklığını, açıklıktan önceki şafak vaktini, Mayıs zamanı
bülbüllerin vadilerde çağrılar yaparak yaşama davet ettiğini, kendi tanıklığımız
ile sahiplenmek, kendimizi bilinen ödüllerden öte onurlandırmak zor olmaması
lazım!
Güven Serin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder