Kamera; Güven İda Dağları
HİKMETİN ÖZÜ
Psikolog Jordan
Peterson yenilikçi ve devrimcileri şöyle açıklıyor;
“Başkalarının hayal edemediği şeyleri hayal edebilme
becerisine sahip ve kendi peşin hükümlerini sorgulamaya istekli olmak
zorundadır. Aynı zamanda da sorumlu olmalıdırlar. Parlak fikirleri olan ama
onları gerçekleştirecek disiplin ve kararlılıktan yoksun olan bir yenilikçi
olsa olsa bir hayalperest olabilir.
Ama en önemlisi,
yenilikçilerin geçimsiz olmaları gerekir. Geçimsiz derken itici veya çekilmez
demek istemiyorum. Demek istediğim Beş Büyük kişilik envanterinin beşinci
boyutu olan ‘uyumluluk’ta yelpazenin en ucunda olmaya meyillidirler. Bunlar
sosyal riskler almaya-başkalarının onaylamayabileceği şeyler yapmaya-istekli
insanlardır.”
Şimdi tam da burada
FÜSUS OKUMAYA-HİKMETİN ÖZÜNE gelmek istiyorum. Ömer Tuğrul İnançer yaptığı
çıkışlarla, kadın üzerine ortaya koyduğu felsefesiyle gündeme gelirken, aynı
zamanda son açıklaması FÜSUS üzerine olmuştur.
İnançer bir İslam
bilginiyse, hikmetin özünü anlamışsa ve son açıklamasında;
“ Namaz kılmayan, oruç tutmayan Füsus-ül Hikem’i anlayamaz”
diyor. Füsus –ül Hikem’in bilinen karşılığı, Hikmetin Özüdür. Yazarı İbn’ül
Arababi.
Nedir Hikmet?
1-Bilgelik
2-Allahın insanlarca anlaşılmayan amacı
3-Gizli Sebep
4-Öğüt Verici Söz
5-Eski dilde fizik
6-Eski dilde felsefe anlamına gelir
Köken olarak sağlam
olmak, sağlam durmak anlamına da geliyor.
Engin tasavvuf
bilgisi, güçlü hatip olarak bilinen Ömer Tuğrul İnançer kadınlar üzerine
çıkışları daha da şaşırtıyor insanı;
“ Ekonomik hürriyet aldatmacadır. Çalışan kadın yuvasını
dağıtıyor. Hamile kadının sokakta gezmesi doğru değil.” Gibi çıkışlarla
hikmetin özüne dair neler vermek istiyor alabilir? Yaksa, gelişen dünya,
ilerleyen uygarlıklar karşısında İnançer halen kendisini sorgulamayıp,
yaratıcının öze dair sunduğu, gerçek ve tek bilginin onun tarafından yollanan
kitaplarda olduğunu unutup, kendi hissiyatı, bize aktarılan kalıpların etkisi
altında mı kalıyor!
Kadın çalışmaz,
ekonomik özgürlük bir aldatmaca diyen engin tasavvuf bilgisi sahibi Ömer
İnançer’e “ sizin kızınız da çalışıyor” dendiği vakit ; “kızım da olsa kimsenin haysiyetine karışmam”
diye yorum yapıyor.
Düşünmeden
edemiyorum; değişen dünya ile birlikte değişen insan ihtiyaçlarını karşılamak
için insanın kendisiyle ters düşmeyeceği yorumların, inançların peşinde hikmete
inanmış bir şekilde olması, sadece oruç tutmak veya namaz kılmakla yeterli bir
seviyeye çıkıyor mu?
İnançların hür bir
ortamda yapılması, yaratıcının engin affediciliğinin bilinmesine rağmen, insan
inçin yaratıcının yerine geçme cesareti gösterip, öfkesine, gururuna, taşkın
davranışlarına öncülük yapar?
Edebiyatın Pervasız
Pertavsız olarak köşesinde bir alim onuru içinde, edebi, sosyoloji, felsefe ve
sanat alanında üretimleriyle varlığını devam ettiren Enis Batur, Ömer Tuğrul
İnançer’in İbn’ül Arabi’nin Füsus-ül Hikem’i –Hikmetin Özü eseri için söylediği
sözü, edebiyatın, felsefenin ışığı altında değerlendiriyor;
“ İbn’ül Arabî’ye
geldiğinde parladı birden; Namaz kılmayan, oruç tutmayan Fusus-ül Hikem’i
anlayamaz!
Ne dediğini
anlamıyor değilim İnançer’in, beni tedirgin eden dediğini deme biçimi.
Cümledeki mantık sağlam mı acaba? Namaz kılan, oruç tutan herkes Füsus’u anlayamayacağına
göre, ölçüyü öyle koymak akla yatkın değil.”
İbn’ül Arabî zaferde
Sebte kendinde rastladığı hocası İbnü’s Saig’ten aktarır;
“ Dünyayı def ve flüt ile yiyip bitirmek, benim indimde din
ile yiyip bitirmekten daha iyidir. Elinden geldiği kadar dince lanet etmekten
kaçın.”
Muhyiddin
İbnü’l-Arabî; “ Bir bilgiyi hikmet kılan ondaki yönlendirici ve hükmedici
niteliktir. Gerçek anlamda hâkim, hikmetin bilgisine sahip olmakla kalmayıp bu
bilgiyi kullanan ve onunla hükmedendir. Her şeyin hakkını vermek, her şeyi
yerli yerine koymak hikmet gereğidir.
Fikir namusu hakikati aramaktan vazgeçmez dostum, kaldı ki rahat bir vicdan, namus ve erdem ancak ''namusu kadın cinselliğine bağlayan anlayıştan'' çıkardığımız da korunabilir.
YanıtlaSilÇünkü, herkesin "bir" ve "eşit" olduğunu anlayamayan insanlar, namusu cinsellikle tarif ederler.
Buda vicdanı,yardım severliği, iyiliği ve ahlakı yok saymak değilde nedir ? Hikmetin özüne , özünde olmayan estetikle kılıf bulanların hayrıda şerdir..
Olcay Kasımoğlu
YanıtlaSilTeşekkür ederim...