Kamera; Güven Pera Müzesi Osman Hamdi
Kamera; Güven Pera Müzesi- Yıldız Moran
Kamera; Güven Pera Müzesi-Sophıa Varı
Pera’da Son Gün
Pera Müzesi, müze
olmaktan öte; ülkem için, şehrim için belki de yepyeni bir yaşam biçimi
olabilecek bir mekân. Sinema gösterimleriyle, müzik konserleriyle, müzeye ait
değerli sanat eserleriyle ve çok önemli olan sergileriyle; çok yönlü, çok sesli
ve çok renkli bir sunum içerisinde; yoğun ve ince, zarif duyguların da
yeşermesine katkı yapıyor.
Kabalık, hoyratlık,
insana verilen saygı, alabildiğince azalıyorken; Pera gibi müzelerin; Suna ve
İnan Kıraç Vakfının öncülüğünde yepyeni duygular; kendi öğretileriyle,
aydınlatması ve her şeyden önce insana verilen saygının kök salmasıyla devam
ediyor.
Bir yaz gününü
andıran güneşli gün; Tekirdağ şehrine çok yakın olan İstanbul’u ziyaret etmem
için, bir çağrı niteliğindeydi. Üstelik de sevdiğim, dinlendiğim mekân; Pera
Müzesi süreli olarak gösterime açtığı; Heykeller ve Resimler isimli çalışmayı;
Sophia Vari gibi bir sanatçının eserlerini, felsefesini biraz olsun
anlayabilmek adına son gündü.
Diğer çalışma da
Zamansız Fotoğraflar isimli Sergi, Yıldız Moran’a ait 8000 negatifin içinden
seçilmiş eserlerden bir bölümü.
“ 24 saat düşünülen,
yaşanılan, ikinci plana atılmayacak bir konudur fotoğrafçılık. İnsana, hayata
özgün, bir aşamanın bir yerini kavramsal olarak dolu, yoğun, ağırlıklı olarak verebilen
kişidir fotoğrafçı.” Bu sergi için söylenen sözcüklerden birisi de budur işte…
Yıldız Moran için
çok şey söylenmiş. Onlardan birkaçı da şunlar;
“ Işığı büyük ustalıkla kullanarak elde ettiği teknik
başarının ötesinde; ruhunu, aklını, kalbini yani kendini katarak görüntünün
izini derinleştirmiş bir fotoğrafçıdır. Fotoğrafın en temel fonksiyonu olan
tespitin yanı sıra çok katmanlı tasvir diline ulaşmış, karelerinde zamansızlığı
yakalayabilmiştir."
Heykeller ve Resimler
Sergisinin eserlerine değer, amaç ve anlam katan sanatçı Sophia Vari için
yapılan değerlendirme ise;
“ Yapıtlarında doğduğu Yunanistan’dan ilham aldığı renkleri,
hacme ve boşluğa dair arayışlarıyla bilinen Saphia Vari, kariyerine bir ressam
olarak başladıktan sonra kendisini özgürleştirecek bir ifade aracının peşine
düşerek heykelle buluştu. Geometriyi, hacmi ve şekilleri alıp onları boşlukta
insanlaştırma amacıyla yola çıkan sanatçı, mermer ve bronzdan kıymetli
madenlere uzanan bir malzeme çeşitliliği içinde çalışıyor. Anıtsal
heykelleriyle dünyanın dört bir yanına konuk olan Vari, tuval ve kolâjlarında
ise yine hacim, katman ve yüzeyler arası ilişkiler arasında çalışıyor.”
Bir taş mekân Pera;
içine süzülen tarih, boyaların renkleri ve yaşamlara sığmayacak kadar kocaman
düşlerin sonsuza adanmış eserleri; hepsini, bir parça zamanla, kendi
anılarınıza en cesur ve en zarif bir hatıra olarak veya yaşamınızın içine bir
parça güzellik, heyecan, dinginlik adına seçilecek; hatta kültürleştirilecek
bir yer…
Her emeğin, hareketin
bir karşılığı vardır; görsellik, kulağa gelen tınılar ve içe süzülen
dokunuşlar. Pera Müzesi yaşamın içinde, yaşamış ve yaşayanlar ile yaşamın bu
anına yaşam ritimleri katmaya devam ediyor. Bu ritmleri sizde duymak
isterseniz, iç içe geçmiş zamanların, zamansızlığa meydan okuduğu yere; bir
kahve içmek, bir film, bir konser veya sergilerden size süzülecek evrensel
seslenişlere kulak vermek isterseniz; bu kültürün içine süzülün…
Sophia Vari resim
için şöyle diyor;
“ Resim bir yanılsamadır, göz aldatmacasıdır; Ben dokunmak
istedim, hacim istedim. Eserin etrafında çepeçevre dönebilmeyi, mekânda ona
biçim vermeyi, yarattığım şeyin gerçekten var olduğunu hissetmek istedim.”
I was curious if you ever thought of changing the page
YanıtlaSillayout of your site? Its very well written; I love what youve got to say.
But maybe you could a little more in the way of content so
people could connect with it better. Youve got an awful lot of text for only having 1 or
two images. Maybe you could space it out better?
my web page :: seo company manchester
I love my classical; life as a bank ...
YanıtlaSil