tag:blogger.com,1999:blog-6332428548341019411.post8464286566580916396..comments2024-03-16T10:42:28.989+03:00Comments on GUVEN'IN YERİ: YABANCILAŞIYORUZGÜVEN SERİNhttp://www.blogger.com/profile/02693746722638795826noreply@blogger.comBlogger5125tag:blogger.com,1999:blog-6332428548341019411.post-49151345851878004162010-09-18T14:25:20.904+03:002010-09-18T14:25:20.904+03:00Değerli dost,ülke için,ulus için atan kalbini ayak...Değerli dost,ülke için,ulus için atan kalbini ayakta alkışlıyorum...<br /><br /> Ama bu duygusal millete,uygarlığı öyle bir güzel yutturdular ki, bu güzel millet öldü de öldüğünü gurur yaptığı için söyleyemez... Harika bir bencillik,kendini kurtarılmışlık kültürü sattılar bize. Ve biz,göçmen ruhlu temiz insanlar; kocaman arabalar,kocaman eşyalar,kolay para kazanma hayalleri ile bataklığa saplandık. <br /> Tarihi gösteriyor ki, bataklığa düşene, ne İngiltere, ne Amerika Birleşik Devletleri, ne de Fransa el uzatmıştır bugüne kadar. Kim uzatmıştır? Anlarımız,kadınlarımız,Atatürkümüz,Kazım Karabekirlerimiz, İsmet İnönülerimiz..., vatan sevgisini korkunç bir inanç ile birleştirmiş askerlerimiz...<br /><br /> Ağzımdan düşmeyen bir lafı yine tekrar ediyorum; artık talvanın yanına satranç kültürünü de koyma zamanı geldi... Felsefeye,tarihe,siyasete daha yakından bakıp ilgilenme zamanı geldi de geçiyor bile...GÜVEN SERİNhttps://www.blogger.com/profile/02693746722638795826noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6332428548341019411.post-30974665975141528462010-09-18T14:22:47.157+03:002010-09-18T14:22:47.157+03:00Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.metehttps://www.blogger.com/profile/00599065588082156267noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6332428548341019411.post-64448955679394956952010-09-18T14:02:53.596+03:002010-09-18T14:02:53.596+03:00Selam sayın ağabim,
Bizler bu ülkenin evlatları e...Selam sayın ağabim, <br />Bizler bu ülkenin evlatları epey zamandan beri hep,<br />- Kendi mutsuzluğumuzu bakalarının mutluluğuna,<br />- Kendi fakirliğimizi başkalarının aç gözlülüğüne,<br />- Kendimizden uzaklaşımızı başkalarının sömürgeciliğine bağlayıp dururuz.<br />İyi düşündüğümüzde bizler kendimizi değiştirirsek bunların hepsini aşarız.<br /><br />Mesela kendimizle barışık yaşarsak kimse bizi mutsuz edemez. Çalışkan olursak kimse bizim öz sermayemizi alıp götüremez.<br />Sivas' a gittim bir sebebten dolayı. Bana bir hikaye anlattılar. Büyük alışveriş merkezleri ile yerli üreticiler birbirlerine savaş açmışlar. Yerli üreticiler birlik beraberlik içerisinde ana üreticiden alıp dev şirketlerin satış fiyatlarından daha ucuza satmaya başlamışlar ürünleri. Sonunda devler kaybetmiş.<br />Çok yüksek maliyetlere diktikleri o muazzam binaları satmaya başlamışlar.<br />Güzel bir hikaye. Herkese sorayım. Bizim ilimizde kaç tane profesör var? Kaç tane çince, japonca, ispanyolca, rusça bilen insan var? Tekirdağ yakın gelecekte bir liman kenti olacak. Ticaret merkezi olacak. Bu çok güzel bir şey.<br /> Ama bizler çalışmazsak bizlere düşen rol hamallık olacak kendi denizimizde limanımızda topraklarımızda!metehttps://www.blogger.com/profile/00599065588082156267noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6332428548341019411.post-72633285041098950752010-09-18T11:59:47.129+03:002010-09-18T11:59:47.129+03:00Hamiyet,belli ki senin de bu konuda yüreğin yanar....Hamiyet,belli ki senin de bu konuda yüreğin yanar... Belli ki buraya bıraktığın cümleler sel olup akmak ister... Teşekkürü gönülen yapıyorum sana. Ve nette dolaşan bir hikaye vardı; deniz yıldızlarının karaya vurmuş,ölüme sürüklenen hikayesi.Bir gün bir adam kıyıya vurmuş milyonlarca deniz yıldızlarından bir kaç tanesini denize,kurtulsun diye atıyormuş. Onu gören bir mankurt; " miylonlarca deniz yıldızı var, ne olacak" demiş. Ve adam bir tek deniz yıldızını alıp, mankurt'a göstermiş; "bak, bu deniz yıldızı için çok şey oldu." deyip onu denize; yaşama geri yollamış... Sanırım, hepimiz çevremizi harekete geçirip, güzel ülkemin renkli kültürlerine de nazikçe selam vererek, öz kültürümüzü, özümüzü kucaklamalıyız... En büyük utanç, geçmişini inkar etmek! Geçmişini bugüne taşırken, yabancıların kültürleri ile övünerek yer değiştirmek... <br /><br /> Elbette değişim vardır! Etkileşim vardır! Ama dilini,folklorunu da yaşatarak...<br /><br /> Selam olsun öz kültürünü inkar etmeyen soylu-erdemli insanların mütavazı kulübelerine.... Ben şatolardan, villalardan bu yüzden hep korktum...GÜVEN SERİNhttps://www.blogger.com/profile/02693746722638795826noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6332428548341019411.post-51316988905663204802010-09-18T11:48:09.881+03:002010-09-18T11:48:09.881+03:00Yabancılaşıyoruz, yabancılaştırılıyoruz. Pis bir o...Yabancılaşıyoruz, yabancılaştırılıyoruz. Pis bir oyun bu sevgili Güven. Öncelikle dilimiz gidiyor haberimiz yok. Dükkan isimlerinden, konuşmalara varana dek her şey değişiyor. Dünyayı dize getiren Türk insanı, bu oynu göremeyecek kadar kör olmamalı. Okullarımızda her geçen gün yabancı dil ağırlığı artıyor, hele bazı okullarımız tamamen ingilizce ve biz bunu harika bir şey sanıyoruz lakin işin aslı öyle değil. Elbette insan yabancı dilide öğrenmeli ama dil öğreneyim derken kendini kaybetmemeli.<br /><br />Şu an okuduğum kitapta tam bu konu ile ilgili Oktay Sinanoğlu'nun Bye Bye Türkçe'si muhteşem bir eser şimdi gidip kitabı getirdim ve sana çok dikkatimi çeken bir bölümü yazmak istiyorum. <br /><br />Oktay Sinanoğlu bir örnek vererek diyor ki: " İngiltere'nin batısındaki Erin Adasına sığınıp yaşamını kimlikleri içinde sürdürebilen son Keltler İrlandalılar olmuştu. Roma bittikten sonra Erin Keltleri 500 yıllardan itibaren 1000 yıl kadar büyük bir medeniyet kurdular. İrlanda'nın batısındaki Atlas ummanı ile devamlı çarpışan sarp kayalıklar üzerinde kurdukları manastırlarda Erin keşişleri yazdılar, çizdiler, eski elyazması kitapları yenileyerek roma öncesi bilgileride yaşattılar. Bu ara Roma sonrası Avrupa tam bir karanlığa, ortaçağın vebalı, kara cadılı hurafelerine bürünmüştü. Erin keşişleri Latince bildikleri gibi, toplumda büyük itibarla önemli bir yer tutan Erin şairleriyle birlikte anadilleri Gaelik’i (Keltçe) geliştiriyorlardı. Toplumdaki eğitimden, çeşitli okullardan şair sınıfı sorumluydu. Tüm okullarındaki eğitim dili Gaelik idi. Keşişiler zaman zaman kıtala Avrupasına geçiyor, oradaki manastırlara biraz medeniyet aktarmaya çalışıyorlardı. <br />15. yüzyıldan itibaren İngilizler defalarca Erin’e tecavüz ettiler. Sonunda İrlanda’yı kendi eyaletleri yaptılar. İlk işlerinden biri şair sınıfını toplayıp katletmek oldu. Daha sonra bütün coğrafi isimleri Gaelik dilinden İngilizce’ye çevirdiler. Bütün bu uğraşlarına rağmen İngilizler, 1890’a gelindiğinde İrlandalıları bir türlü kendi kimliklerinden, kültürlerinden, bağımsızlık özlerinden vazgeçirememişlerdi; isyanlar gırla gidiyordu. Onun üzerine İngilizler Romalılar gibi düşündüler. Bunların Gaelik dillerini unutturalım, o zaman iş biter dediler. Derhal bir “Milli(!) Eğitim Kurulu” oluşturdular. Kurulda İngiliz sömürge –eyalet yöneticileri, bir de onların İrlandalı yardakçıları vardı.Kurul bir karar aldı:Yarından tezi yok ilk,orta,lise,evrenkent (üniversite) , tüm okullarda(ki hepsinde dersler Gaelik dilinde olmakta idi) eğitim dili bundan böyle İngilizce olacaktır dediler,öyle de oldu. Bir nesil sonra, o zamana dek İrlanda halkının %90’dan fazlası Gaelik konuşurken,Gaelik bilenlerin sayısı %30’a düştü. Bu 30 da dağdaki çobanlar, kentteki hamallar. Fakat iş bitmeyecekti. Ciğeri yananlar, dillerine, şiirlerine, töresine, aşık olmuşlar, haysiyetli kişiler tükenmemişti. İşte öyle bir takım eğitimciler, doktorlar, yazar çizerler bir araya geldiler, Gaelik’i yeniden öğretmek için dershaneler açtılar. Millet yorgun argın işinden çıkıp bu kurslara gidip dilini öğrenmeye başladı. Bu etkinliklerin oluşturulduğu bilinçlenme ile bugün bile bitmemiş çatışmalardan sonra bağımsız İrlanda Cumhuriyeti kuruldu. Yeni devletin resmi dili Gaelik oldu.” İşte böyle… Beni o kadar etkiledi ki bu bölüm sana da kitaptan birebir yazmak istedim.<br />Dilimiz kaybolursa biz kayboluruz ne zaman bunun farkına varacağız bilmiyorum.<br />Harika bir konu seçmişsin. Gönülden teşekkür ediyorum.<br />Mutlu hafta sonları Güven.Hamiyethttp://www.hamiyetakan.blogspot.comnoreply@blogger.com