26 Eylül 2018 Çarşamba

HASTANE ÖNÜ


Kamera; Güven -İbrahim Balaban



HASTANE ÖNÜ
-----------------------------

  Tekirdağ Ertuğrul Mahallesi İbrahim Balaban’ın müzesine kavuştu. Bir şehre yapılacak en güzel zenginliklerden birisidir müzelerle buluşturmak. İbrahim Balaban Müzesi de öyle güzel bir butik müze oldu.

 Ahşabın ayak seslerini, tarihin erdemli izdüşümlerini hissetmek, anı ve geleceği yorumlamak adına değerli bir kavuşum…

 Balaban’ın eserlerinden birisi de; Hastane Önü yağlı boya tablosu. Siyahın, kahverenginin hâkim olduğu eserde; onlarca insan bekleşiyor. Çaresiz ve çare bekleyen kadınlar, erkekler, çocuklar…

 Bu tablonun yarım yüzyılı aşmış yaşı, sadece geçmişe bir ışık değil; bugüne ve yarınlara da taşıyacağı bir şey var. Hastane önlerinde değişen bir şeyin olmadığı… Bir sürü hastane açıldı; hapishaneler gibi…

 Aynı oranda hasta arttı. Balaban’ın eserinde ki karakterlerin daha moderni var şu an; hastane önünde bekleyen insan yüzlerinde. Fakat umutsuzlukları, umutları, çileleri ve BEKLEYİŞLERİ hep aynı…

 Bunu değiştirmek için; hükumetimiz o kadar büyük çaba harcadığı halde; bu korkunç bürokrasi, kendine gurur yaptığı körlük kalkanı sayesinde; iyi analiz edememe; sivil örgütlerin yetersizliği; partilerin il ve ilçe teşkilatlarının sosyoloji, psikoloji ve analiz gerçeklerinden uzak kalmaları; bu değişmez HASTANE ÖNÜ manzaralarını sabitliyor…

  Ve Balabanın insanları; solgun yüzlü, umutları bedenleri örselenmiş; ay ışığında ki kağnıların ve onları takip eden kadınların yorgun hallerinde ki inanç yok onlarda; siyaha, kahverengine, solgunluğa teslim olmuşlar…

Güven Serin 


6 yorum:

deeptone dedi ki...

eh neyse güzel şeyler de oluyoooo :)

Beyaz Yakalı dedi ki...

Müze sehrin zenginliğidir. Hastane önleri yaşamların gerçekliğinin dışa vurumudur.

GÜVEN SERİN dedi ki...


Deep;güzel şeyler oluyor;evet,bir türlü yok edilmese de güzel olmayanlar:))

GÜVEN SERİN dedi ki...

Beyaz Yakalı;Yazdığınız,söylediğiniz dışa vurumlar belki de en saf gerçekçi yansımalar;teşekkürler

Beyda'nın Kitaplığı dedi ki...

Müzeler hep olsun. Her yerde olsun ama bu kadar pahalı olmasın.

GÜVEN SERİN dedi ki...



Müzeler,antik kentler;en az diğer yaşam yiyecekleri,edinimleri kadar gerekli;bir bütünü oluşturan,geçmiş diyerek yok sayamayacağımız o büyük parçanın,bugüne olan katkısının köprüleri onlar...Teşekkürler Beyda'nın Kitaplığı