24 Şubat 2018 Cumartesi

İÇİNE BAĞIRAN BİR ADAM







İÇİNE BAĞIRAN BİR ADAM
-------------------------------------------


  Ne büyük yanılgılar yaptık otorite; güç, güçler adına… Yalan dediğimiz, bir rüya kadar kısa sayılan ömürlere sığdıra sığıdara, çelişkileri, pişmanlıkları sığdırdık. Edebi düşünceyi, birkaç laf sanan ahmaklığı bildik de, birkaç şairi, şiiri tanımadan, kabalıklarımıza bir dansın enerjisini, efendiliğini, ahengini sağlamadan garip bir övünç, övünme ve ağlama molalarıyla dolup taştı hayatımız; hayatlarımız.

 Bir şair; bizden biri; yüzlerce, binlerce yıl olduğu gibi; hastalık saçan dünyamıza panzehir olacak birkaç dize;

Orada hayalet bir değirmen
Nazlı buğday başakları, dua, bekleyiş
Rüzgârlara soyunmuş parmak sular
Terli bir gökyüzü, can sıkıntısı, ağır zaman
İçine bağıran bir adam
Nereye büyüyeceğini bilmeyen çocuklar
Etekleri yaz bahçesi bir kadın

  Şükrü Erbaş, böyle bir hikâyeyi, kocaman yaşamların damıtılmış mısralarını bırakır, insanlığa, insanlık mirası olarak: şiirin, birkaç güzel laf, şaklabanlık olmadığını da anlatarak…

Güven Serin 

Hiç yorum yok: