22 Aralık 2017 Cuma

FOTOĞRAFLARI SEVMEM!

FOTOĞRAFLARI SEVMEM
----------------------------------------

  Doğan Hızlan’ın 25 Şubat 2006 yılında yapmış olduğu bir çalışmanın içinde; Selim İleri öykülerinden bir alıntı da sorguluyor fotoğrafı. Düşüncenin aldığı almak istediği yol; aynı zamanda yükü hafifletmek üzerine de bir tercih…

  Yakın zaman önce bir arkadaşım bu konuyu bir başka açıdan dile getirmişti. Elinde bulunan bütün fotoğrafları yaktığını söyleyince; ne diyeceğimi bilemedim. Sadece fotoğrafları mı? Hayır! Anne babasından kalan bütün eşyaları da vermiş…

  Savunması da; bütün bu yüklerden kurtuldum, diye… Elbette bu konunun, ayrı bir psikolojik ve sosyolojik karşılığı olacağı bellidir.

  Gelelim fotoğraf konusuna. Yazar, fotoğrafları niçin sevmediğini anlatıyor. Hayalimizi çaldığını, zaman ve insanın donuk hale getirdiğini dile getirir.

 Söz, yazarın ve şairin bakışına, çözümleme etkisine geçince, anlam kazanıyor. İster istemez önemsenecek çok önemli bir değere dönüşüyor;

“ Donuk görüntü size geçmiş zamanı, sönmüş bir anı geri getirmişçesine yalan söyler. O an geri gelmez, asla. Fotoğraf merhametsizdir. Fotoğrafsız yaşadığımı söyleyebilirim. Pek çok fotoğrafı yırttım attım.”

  Ve bütün bu yazılanları bir başka dip not, yine aynı yazarın manifestosu sayılan felsefesini çıkarmak mümkün;

  “ Hangi acılardan, sınavlardan geçtiğini onlar da hissedecekler.”

Güven Serin 



Hiç yorum yok: