15 Aralık 2017 Cuma

DALTABAN WİLLS



DALTABAN WİLLS

  
  İrlanda edebiyatının içerisine süzüldükçe, bizim yaşadığımız çevrenin, hitabet biçimlerimizin birbirine benzerliği karşısında şaşıp kalıyorum. Dil üreticileri, dünyanın her yanında ortak anlayışa uygun sıfatlar, isimler, öyküler, destanlar yaratmış; hepsi insanlığın ortak malı…

 Çocuk zamanlarımda, sıkça duyardım bu tür argo seslenişleri; Daltaban veya Daly'arak, şunu yapmış, bunu yapmış; en büyük ceza sayılırdı bu sıfatlar o kişi adına. İsmiyle değil de bu tür sıfatlarla alırlardı kendi paylarına düşenleri.

  Çocuk düşüncem bir yana; bugüne kadar dahi tam olarak anlamına bakmamıştım. Mesela; dalyarak, tam olarak ne anlama geliyor? Birisi, arkamdan seslense; huylanıp kötü kötü bakmam an meselesi. Oysa anlamına, Türkçe karşılığını öğrendiğimde görüyorum ki; Budalalığı yüzünden her zaman densizlik yapmaya hazır bir insandan söz ediyoruz.

 İnanılmaz bir avantaj! Budalasanız; efendi, beyefendi değilseniz; her şeyi sindiren bir toplum var. Diyecekler ki; yapar bu; daly'arağın ta kendisidir…

 Sosyolojik bakışın, edebi ve dil karşılıkları tam bir süzülme başarısının kazancı olarak doğmuşlar. İrlanda insanı dünyanın bir ucunda gibi görünse de; aynı dil yaratıcılığıyla seslenip durmuşuz; hatta dedem bana kızınca daha öteye taşırdı; “ Kerhanecinin oğlu; Deyyus!” derdi…

  Anlamını bilmeden ne büyük anlam zenginliği ve başarısı yaratırdı bu sözcükler… Geçen zamanla birlikte, şehrimizin sözcükleri de kısır bir döngüye doğru ilerliyor. Dana, lakaplı kendi halinde, kendi densizlikleriyle insanlar arasında ayrı bir ilgi odağı olan, her daim peşinde dört beş köpeğin dolaştığı adam; kırk yıl önce yaşadığımız yerde olsa; lakabı dana değil de, daly'arak olurdu.

 Bütün meseleyi bir tek sözcükte anlatıyor. Densizlik onun hakkıdır, çünkü budalalık hakkıyla ayrı bir insanlık kaybı yaşıyor oluşunun karşılığı, karı ve kazancıdır onun için…

Güven Serin

Hiç yorum yok: