22 Kasım 2017 Çarşamba

SEKİZ DAKİKA DA DEĞİŞİM...



SEKİZ DAKİKADA DEĞİŞİM
------------------------------------

  Telefon faturamı ödemek için ilgili işyerine gittim. Kapalıydı. O esnada, masum yüzlü bir kız geldi. Oranın çalışanıymış. Cama elleriyle vurdu. Kapının açılması anlamında bir işaretmiş! Kapının panjuru otomatik olarak açıldı.

  Kapı açılırken genç kıza ; “ Kaçta açılıyor?” diye sordum. Saat dokuzda, cevabını, biraz mahcup ve bir parça masum dille söyledi.

  Saatime baktım; açılış için tam tamına sekiz dakika var. Yoldan geçen araçlara, kaldırımdan akıp giden insanlara baktım sekiz dakika boyunca. Hemen her günkü telaş ve koşturmaca…

  Sekiz dakika sonra; dakik olarak otomatik panjur açılınca, işyerine giren ilk müşteri ben oldum. Faturamı alacak kadının, az önceki masum görünüşlü genç kız olduğunu zar zor anladım. Niye diye soracak olursanız; öyle bir makyaj yapmış ki, en az yirmi yaş almış…

  Yüzünü kaplayan kremin kalınlığı bir yana, pudranın soğuk, olgun, yaşlı görüntüsü ayrı bir yana…

  Az önceki mahcup, saf genç kız hali de gitmiş; emreden ses tonuyla; nakit mi, kartla mı diye sordu. Nakit olunca, yine aynı, soğuk, kaba sesle; telefon numaramı istedi.


  Sekiz dakikada, seksen yıllık değişim yaşanmış gibi; kendi mevkiini; değişimin meğerse biraz makyaj, biraz rütbeyle; onunda diğer kurumlarda gördüğü ses tonuna bürünmüştü. Sizin anlayacağınız, üzüm üzüme baka baka kararan, hatta karartan milletin bol makyajlı haline döndük. 

Hiç yorum yok: