1 Ağustos 2017 Salı

YAPAĞI YATAĞIN HAZİN SONU





YAPAĞI YATAĞIN HAZİN SONU
----------------------------

  Kütüphane dönüşü, bir zamanlar ahşap evleriyle önlü mahalleden; Ertuğrul Mahallesinin sokaklarında ilerliyorum. Denize, dönük sokaklardan, mahallenin buruk yalnızlığından etkilenmekten kurtulmuş ama vazgeçmemiş bir insan kılığında…

  Issızlaşan ve her geçen gün yok olan evlerin birisinden bir yatak çıkmış dışarıya. Atılmış, belki de orayı talan eden, evsizlerin, barksızların işi…

  Yapağı yatağı, şimdilik bağrının deşilmesiyle kalması, ibret sel anlaşılırlık görüntüsünü daha da hüzünlü yapıyor. Bir zamanların olmazsa olmazı olan yapağı yatağının içinde ki yapağıları bir kısmı sokağa dökülmüş. Büyük kısmı, yatağın içinde duruyor.

  Kim bilir kaç koyunun yünü, yapağı haline, hangi aşamalardan geçerek geldi? Kuzu oldu; otlardı koyun oldu. Yün, yapağı oldu; insan ellerinden; makaslardan, düzen ve düzeneklerden geçerek en sonunda, en kıymetli bir yatak; gösterişli ve ağır bir eşya…

  Ya şimdi; Tekirdağ Ertuğrul Mahallesi ahşap evleri gibi bağrı deşilmiş durumda… Ölmüş de ardından ağlayanı yok! Kimsesizlerin düştüğü bir durum… Hızla değişen dünyanın, ihtiyaç kalmayınca, peş para etmez duruma düşen eşyaları; insanın ne kadar çabuk vazgeçtiğini anlatmaktan öte; tüketim ve yapay slogansı eğitimlerin, eşyaya davranışlarının, doğaya ve insana dönük de aynı hal aldığı; soğuk, donuk bakışlar altında, yalnızlaşan bir insanlığın ortaya çıktığın anlatıyor.

  Anlaşılmıyor mu? Sancınız henüz göbeğinize, bir türlü dokunamadığınız ruhunuza henüz baskı yapmıyor mu? Bunca hapın, telaşın, korkunun sebepleri nedir sizce? Bu kadar çok eşyalarımız, şaklabanlıklarımız olduğu halde? …

Güven Serin 


2 yorum:

Arzu sarıyer dedi ki...

Üzgünüm Güven bir tane de ben atmak zorunda kaldım.Yıllarca iki daha dar evlerde sığdırdım da kocaman üçüncü evimde biryerlere sığdıramadım.Depoda ilgisizlikten güvelere ziyafet çekmişim haberim olmamış.Güveleri ile birlikte yolcu ettim çok üzgünüm.Senin gördüğün tarihe geçti sayende ne mutlu.Onlara diften , hayat veren eller ne yazık ki çok az...

GÜVEN SERİN dedi ki...

Teşekkür ederim öğretmenim;yaşamın değişmez kuralı;değişim...