7 Haziran 2017 Çarşamba

VAH DOKTORUM VAH!


İNTERNETTEN



VAH DOKTORUM VAH!
-------------------

  Dinlenmek amacıyla geldiğim yerde Akdeniz gecesi yaşanıyordu. Antalya Tiyatro Festivalini aynı zamanda, bildik mekânları ziyaret, özlem gidermeyle buluşturdum. Yazarın, çizerin, düşünürün, şairin en iyi beslenebileceği yerlerden birisindeyim.

  Bu gibi yerlerde edebi yalnızlık bulunmaz bir nimet gibidir. Tüm masalar dolu… Sağ çaprazımda mesleğinin doktor olduğunu sonradan anladığım iki kişi; 50 yaşlarında erkek,30 yaşlarında güzel bir hatun.

  Kız şirin mi şirin; çocuk mu çocuk… Zarif mi zarif… Ama kendinden de emin biri. Doktorum; çoktan olgunlaşmış; kim bilir kaç deneyim yaşamış ki, centilmen bir erkeğin bütün sürecini izliyor.

  Tok ve erkeksi sesi, tebessümü ile başgarson çağrılıyor. En iyi şaraplar inceleniyor. Bildik, güzel, değerli sahneler… Ara soğuk, ara sıcaklar bütün süreçler ve alımlı kızımızın şarabı tatmadan önce bardakta baş döndürücü bir çalkalama ve sonra zarif bir koklama töreniyle gecenin içinde sohbete; bir dertleşme törenine girdiler.

 Belli ki doktorumuz kızı beğeniyor. Ona, sunulabilecek en güzel içkiyi, yiyecekleri ve geceyi sunmak adına telaşsız, doğal bir yol izliyor. Bazen bir çuval inciri, sözü vardır ya; doktorumuz da doğallığı daha da arttırma adına, bütçe işine giriyor.

 Bizim ülkede, bütçe; yani gelir ve gider; yani, para meseleleri pek sevilmez… Örnekleri oldukça fazladır. Mesela, bir aile bireyi eve para getirdiği zaman pek sorgulanmaz. Evden para çıkıyorsa, neredeyse taşlama duvarına çevrilir.

 Doktorumuz özel ve çok önemli konuya giriyor; şarabın, yemeğin, Akdeniz akşamının tam da romantik çanları çalmaya başladığı an; kazancını söylüyor. Gün içinde baktığı hasta sayısını; bu sayı oldukça kabarık… Kısacası, doktorumuzun ortalama aylık baktığı hasta sayısı;650 kişi.

 Aldığı maaş yaklaşık 11 Bin TL. Gibi… Bu para, askeri ücretliye çok görünse de, doktorun faydaya, insana, yaşama; kısacası bizlere kattıklarına, katacaklarına, olumlu gözle bakılırsa az bile demek mümkündür.

  Ama asıl şaşırtıcı olay; doktorumuzun ay sonunda ödeme yaptığı kredi kartı harcaması 13 Bin TL. Yani 2 Bin TL ekside doktorumuz. Gecenin en güzel kısmını, en demlenmiş halini bütçe işine ayıran doktorumuzun, tıp tahsilinden önce iktisat okuyup okumadığını merak ettim. 2 Bin TL açık vermesini pek garipsemedim…

 Ağzımdan, onların duymayacağı fısıltılar dökülmesini de engelleyemedim; vah doktorum vah…

Güven Serin 

2 yorum:

Begonvilli Ev dedi ki...

Hangi gelir grubunda olursak olalım, açık vermek çok olası. Kaldı ki tüketim toplumuna çoktan dönüştük. Bir ülkenin ekonomisi hakkında fikir edinmek istiyorsanız, tv reklamlarının verdiği mesajlara bakın. Üslubu ve hedef kitlesi hakkında düşünün. Sanırım anlatabildim.

GÜVEN SERİN dedi ki...



İyi bir anlatım;teşekkür ederim...