19 Mayıs 2017 Cuma

GÜLCAN ALTAN YİNE ARAMIZDAYDI






                            GÜLCAN ALTAN, YİNE ARAMIZDAYDI




  Bir Tekirdağ gecesi; her gecenin güne meyilli olduğu, her günün geceye aktığı akşam vaktinin biraz ötesi; Gülcan Altan ve grubuyla; Ahmet Erensoy Gençlik Merkezinde şarkılarını söyledi. Bir konserden çok öte; uygar dünyanın yakışan haliyle; dinleyici ve müzisyenler; neredeyse iç içe, aynı sahnenin bir parçası gibi…

  Süleymanpaşa Belediyesinin Gençliğe, genç kalabilmiş bütün ruhların bedenlerine sunduğu en güzel armağanlardan birisidir Ahmet Erensoy Gençlik Merkezi. Müziğin ritmidir gençliğe, yaşama dair direnmeye çalışanlara destek olan.

  Edebiyatın, felsefenin, bir işi zanaatkâr seviyede yapan, üreten her insanın harekete, yaşama tutunduğu gibi tutunur, müziği, yaşamı duyumsayanlar. 20016–2017 yılları; Süleymanpaşa Belediyesinin katkılarıyla neredeyse müzik şölenleri yılları haline geldi. Bize çok yakın, dünya şehri olan İstanbul; aynı zamanda, sanatın ve sanatçının da merkezi.

 Bu merkeze uzanan, sanatçıyla köprü kuran Süleymanpaşa Belediyesi; mucizevî bir atılım yaptı. Alternatif Sahneyi kurdu. Gençliğe adanmış; gençliğin ritmine tutunmuş her insanın, o sahnenin yakınında, içinde ve üzerinde, her türlü hünerini göstereceği veya dinleyici olaraka, karamsarlıkları, müziğin hikâyeleriyle dağıtacağı; dağıttığı bir sahne.

 Bu sahneye katkı verenlerden birisi de Gizem Dumandır. Altarnetif Sahnenin, müzisyenler, sanatçılar ve seyirci ile buluşmasını, organizesini sağlayan Dumana teşekkür ediyorum.

 Bu teşekkür, gecenin alkışlarını, dinleyicinin müziğe, mitolojiye; kısacası hikâyelere yazgılı olan gönlünü kazanan Gülcan Altan’a da yapıyorum. Ahmet Erensoy Gençlik Merkezine, Altarnetif Sahneye ikinciye gelen, birinci gibi, ikincinin de sahne dinleyici buluşması içtenliğine; kâh bir öğretici, kâh bir yorumcu ve bazen bir hikâye anlatıcı olarak; müzikten mitolojilere yol aldık.

 Çerkez mitolojisinden Azteklerin, And Dağlarının diyarına kadar; zamanlar arası geçişlerin, şimdiki zaman sahnesine akışlarını alkışladık. Kaderin, geçirkenliğini, insanın hülyasını, bu hülyaları en güzel anlatan yardımcılardan birinin de müzik, müzisyenler ve yorumcuların yapabileceğine bir kez daha tanıklık etmenin kıvancı değerliydi.


  Nasıl ki, İrlanda mitolojisine konu olmuş lanetli kralın; Ağaca Tüneyen Sweenty’in hikayesini anlattıysa Flann O’Brrıan,Burgazada’nın kuşlarını,rüzgarlarını,teknelerini,kayıklarını anlattıysa Sait Faik;Gülcan Altan da,araştırma,dinleme ve yorumla anlatıyor binlerce yıllık hikayeleri;notaların,davulların,gitarın,flütün,çellonun ve bütün bunlara ruhsal,sanatsal bütünlük veren sesi,sezgisiyle…


 Sezen Aksu, kendi yorumuyla sesleniyordu; gülümsemeyi unutanlara veya zorlananlara; yalvarırcasına seslenmiyor muydu?

  Gülümse Hadi; gülümse. Belki şehri bir film geleceğinin umudunu söylemez mi?

  Bir güzel orman olacak olan yazıların, değişecek iklimin, gülümsemeye yazgılı olduğunu; bütün bunlara ilave yapar Gülcan Altan; müziğin, müzisyenliğin ilk önce yorumcu olması gerektiğinin bilinciyle; yönelir, pişeceği, pişip insan açlıklarını doyurup, sessizlerin sesi olacağını; hikâyesizlerin hikâyesini yorumlayacağını; belki de baştan biliyordu; en baştan…

 Süleymanpaşa Altarnatif Sahneye çiçekli desenli bir elbiseyle çıktı. Sanatçı; sol elinde bilekliği; Çerkez kültürünün bir temsilcisi; Kafkas dünyasının sesi, soluğu; ova, vadi ve dağlarını yansıtan, mitolojik bir öykü-kahraman gibi; şarkılarını söyleyip, hikâyelerini anlattı.

 Böyledir sanatın yorumcusu olmak; köklerin kıymetini, onlarsız bugüne, yarına; menzile ulaşılamayacağını anlatmak gerekir. Adiyuf’u hatırlamak, bilmek; borsanın, malımınız, mülkümüzün değerini hiç arttırmaz...

  Oysa ruhumuzun, kendimizin ne kadar pahalı bir seçim ve zenginlik yapmış olduğumuzu ilan eder; tüm zamanların ruhlarının da şenliğe katıldığını duyumsar; hatta görebilirsiniz de…

Sülün havalandı Adiyuf
At şaha kalktı ve öldü Adiyuf
Ailene götürsem Adiyuf
Hoşlanmazlar Adiyuf…


 Güven Serin 


Hiç yorum yok: