18 Temmuz 2016 Pazartesi

BİLGİ Mİ BUĞDAY MI?


Gâh eserim yeller gibi 
Gâh tozarım yollar gibi 
Gâh akarım seller gibi 
Gel gör beni aşk n'eyledi? 



  BİLGİ Mİ BUĞDAY MI?
-------------------------

  Yunus, buğday için çıktığı yolun kırk yıl süreceğini kim bilebilir di? Günü kurtarmaktı; köyüne buğday getirmekti tek derdi. Ve düşüncenin, sorgulamanın, insan iradesinin arayışı galip geldi; bilginin; sevginin peşinde koştu; tam kırk yıl; bugün birçok insanın kırk dakika; kırk saniye sabredemeyeceği bir yaşam süreci; yüzyıllara yayılan ebedi bir dalga, seslenişe, yaşam felsefesine dönüştü Yunus.

 İşte bu yüzden; bükülen belin, hastayken sorulan halin selamını zamanlar ötesine; yani tüm zamanlara taşır Yunus; bizi soranlara Selam Olsun; der kıtlığa düşmüş, sevgiye susamış, beli bükülmüş, hastalanmış insanoğlunun girdabına bir serinlik, hoşluk, uyanış adına
;selam olsun…



Güven Serin  

2 yorum:

ASi ve MAVİ dedi ki...

Bilinç altımız kendimize çektiğimiz enerjileri, deneyimleri doğrulukla belirler. Bu nedenle neye sahip olduğumuzu bilmek, kendi sınırlarımızın farkında olmak, kendimizi nasıl ifade ettiğimizin bilincinde olmak adına'' ne istediğimizi bilmenin'' en güvenilir yolu, neye sahip olduğumuzu da bilmekten geçer.
Kuracağımız köprüleri de, atacağımız köprüleri de belirleme konusunda, kişinin ne kadar ''kendini tanıdığı'' ve ''kendiyle barışık olduğunu'' özümseyip özümsemediğini görebiliriz.
Bunun için de; düşünmeyi, düşündüğünü ifade etmeyi, farklı düşünceleri dinlemeyi , gerektiğinde uygun bir biçimde itiraz etmeyi, sorgulamayı olanaklı hale getirerek, özgür bir birey olmanın yollarını açarak, kollarımızla yaşamı ve içindekileri kucaklamalıyız.
Başkalarıyla bir arada olmak, illa ki onlara benzememizi, onlara öykünmemizi ya da onların istediği gibi olmamızı gerektirmiyor.
Her bireyin doğasında kendi güzelliği vardır ve her aklın kendi yöntemi muhakkak olmuştur.
Kendini bilen için, ahlaki yaklaşımların faydası olmaz, yargılamalar ise yalnızca davranış kalıplarını korumak için vardır.
Zaten, gerçek insan; kurallar sayesinde asla bir şey elde etmez.Yunusun yaşam felsefesinde olduğu gibi..Teşekkür ederim sevgili yazar, güzel bir bakış açısıyla, farkındalık katmış esere...Sevgi ve saygımla...

GÜVEN SERİN dedi ki...

Teşekkür ederim. Bütün öğretilerin biricik amacı; eşikten eşiğe daha bir insan;dönüşümü,değişen şartları bilerek ve ebedi tutkunun oyununa gelmeyerek;çünkü dönüşüm,evre evre;insani evre;oldukça kısa ve dert etmeye değmeyecek kadar lazım olan ömrün algılarını,genişletme,derinlere,uzaklara salıverme hürriyetine sahip olmak...