17 Mart 2016 Perşembe

DOĞA MI İNSAN MI?


Kamera; Güven    Modern Sanat Müzesi

DOĞA MI İNSAN MI DAHA ACIMASIZ?

 Böyle soruluyor Arjantin kökenli Fransız yönetmen Gaspar Noe’ye; “ Doğa mı, insan mı daha acımasız?

  O da cevap veriyor; İnsanın daha acımasız olduğunu düşünüyorum!

  Ya siz! Sizler! Kendi şehrimi, şehrimin doğasını savunmadan; savunamadan dünyaya açılmak, evrensele ulaşmak gibi bir niyetim yok! O yüzden, eşi benzeri olmayan Tekirdağ coğrafyasını, doğasını ısrarla ve kıt bilgilerimle anlatmaya, savunmaya çalışacağım.

  Seneca’nın şu seslenişi oldukça etkileyicidir;

  “ Ölümün olduğunu öğrenir öğrenmez hayattan çekilmeye karar vermemişsek, burada bulunmamızın tek nedeni var MUTLU olmaktır.

  O zaman, üçgenin ille de üç kenarı olacak diye bir kural koymaya biliriz…”

Artvin Direnişi, bu yüzden önemlidir. İnsanın durmak bilmez iştahını kabartan daha çok zengin olma düşünü, yaşamın hızla kâbusa dönüşünü hatırlatmak için… Bugün, bu eylem siyasi algılanırken, körleşme içindeki insanlar hep yeşil diyerek beslenilmez, yaşanılmaz algısıyla, kazanıcıları, yok edicileri mantık yoluyla desteklemeye çalışırlarken, dünya doğasını, kendi yöresini akıl, ilim, inanç yoluyla direnerek kurtaracağımızın da öncülüğü, mihenk taşı-taşları oluşuyor demektir.

 Ya TEKİRDAĞ! Kendi doğasını korumak için neler yapıyor? Bizim doğaseverlerimiz, üzerine bir tek toz kondurmayan, soylu burunlarından kıl aldırmayanlarımız, sevdalı entelektüellerimiz nerede?

 100 km’den fazla sahil şeridi olan şehrimizin denize girilen alanları-plajları öyle sınırlı ki, aklı bile şaşırtıyor. Akıl bile bu akılsızlığın karşısında korkup kaçıyor.

 En güzel alanlarımız; Ganos Diyarı; Naip’ten başlayıp Şarköy’e kadar uzanan yerlerin yol kenarlarına dikkat ettiniz mi? Çöp deryası içindeler… Piknik yapmak, temiz hava almak için uğrayıp, güya huzur bulduğumuz yerleri ne hale getiriyoruz! Akıl bile şaşırmış, şaşkına dönmüş…

 Peki, ama bu insanlar-insancıklar hepsi de temiz ruhlu, evlerine ayakkabılarını çıkartıp girdikleri halde, bu temiz, nadide doğayı niçin KİRLETİYORLAR?

 Bunca kurum nerede? Ne iş yaparlar?

 TEKİRDAĞ VALİLİĞİ ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ; kirletilen doğamızın, işgal edilmiş kıyı şeridimizin kurtarılması, ait olan tarafa; halka bırakılması, halkın da bırakılanın değerini bilmesi –öğretilmesi yönünde çalışmalarınız ne haldedir?

 Tekirdağ İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü… Tekirdağ Büyükşehir Çevre ve Koruma Dairesi Başkanlığı; sahi tam olarak neredesiniz?

 Artık, harekete geçmeyi, uyarılardan, büyük kokuşmalardan sonra değil; yüklenmiş olduğunuz bilgi, görgü, akıl, mantık iteneğinden, büyük destek aldığınız kanunlardan yola çıkarak, bu şehri geç kalmışlığın, denizin kıyısında yaşarken denize ayak basamamışlıktan, eşsiz doğasına sahipken, doğasının farkında bile olmayan, buruk, hüzünlü insanlardan arındırma zamanı gelmedi mi?

 Kaç şehir vardır; Homeros Destanının yazıldığı, Truva Savaşının at kişnemeleri, kılıç sesleri, ok vızıltılarıyla Tanrı ve Tanrıçaların yüksek tepelerden gözcülük yaptığı yerlerin hemen kıyısında; adaçayı, ıhlamur, zeytin kokuları, üzüm şıraları, şarap kadehleriyle şenlenmiş yerlerin hikâyelerini, destanlarını hiçe saymış; kaç şehir vardır?

 Bir kolumuz Ege, bir kolumuz Karadeniz; gövdemizin arka tarafı Balkan diyarı, yüzümüz Marmara, güney, adalar ve kıble, lodos, keşişleme…

 Güven Serin 




Hiç yorum yok: