9 Haziran 2015 Salı

BURHAN KUZU ve BEKÇİ MURTAZA


Kamera; Güven  Ganoslar


BURHAN KUZU ve BEKÇİ MURTAZA

  İnsanın ağlayası geliyor; yitip giden zamanların ziyankârlığına… Ninelerimiz için bir tek kırını dahi önemliydi. Saygıyla kaldırılan sofra örtüsünün bir tek kırıntısı ziyan edilmezdi… Onlar kıtlığı bilirler; bilmeseler de aktarılan yokluk zamanını gün içinde yaşam algılarıyla bütünleştirir; olmayana, yetmeyene hep bir şeyler taşırlardı…

 Bolluk zamanındayız… Evlerdeki nesneler taşıyor… Sokaklarda ki araçlar ne hazindir ki zenginlik simgesi sayılıyor.. Ama evlerin eksik olan şarkıları, müzik aletleri, insanların sanat ve eğlenceden, seyahatten, sağlıktan, özgür ve özgün eğitimden yoksun olmaları eksik kabul edilmiyor…

 Burhan Kuzu siyasetin olduğu kadar sosyal meydanın da popüler akademisyeni… AKP de üç dönem bulundu. Hep ön sıralarda göründüğünü sandı. Niçin o şansın verildiğini bir türlü sorgulamadı. Sandı ki, onun engin düşüncesi kendi yolunu açıp, kendi önderliğinde daha duyarlı, daha saygılı, daha adaletli bir iş yapıyor… O bunu gerçekten böyle sandı…

 Tıpkı Bekçi Murtaza gibi… Bekçi Murtaza Orhan Kemal’in yarattığı bir karakter. Sanıyorum hiçbir zaman ölmeyecek olan, bu toplumda oldukça var olan inanılmaz bir kader temsilcisi…

 Bekçi Murtaza’yı anlamak çok kolay. Sosyoloji bilimini anladıysanız, evinizde şefkat, merhamet ve demokrasi yaşanmışsa onu çok daha iyi anlarsınız… Yoksuldur… Eğitimsizdir… Çaresizdir… Yazgının kölesidir…

  Ona giydirilen elbisenin, beline taktığı tabancanın ve düdüğünün kölesi… O, vazife düşkünüdür. Belki de hiç görmediği, sadece ezberletilen vazifenin aşkıyla amirlerine nasıl bağlı olduğunu, vazifenin kutsallığını son an’a kadar yaşar… Ta ki, vazife aşkı diye, aynı fabrikada çalışan küçük kızını uyku başında yakaladı diye, amirlerine, vazifesine yaranmak adına attığı bir tokat yüzünden beyin kanaması geçiren küçük kızın ölümüyle, Murtaza’nın gözlerinde ki bakışta, dünyada bize bastırılan, ezberletilen bütün vazifelerin, hoyrat bütün amirlerin,insanı köleleştiren, insanın fikirlerine set çeken bütün sistemlerin lanetlendiğini görene kadar…

 Murtaza’yı onun gözlerini, dünyaya bakışını sosyolojinin o ince çizgisiyle anlamanızı isterim… Size dayatılan, sizin yaşamınız sandığınız diğer amirlere, vazifelere yaranacaksınız diye ne kıyımlar yapıp da bunu vazife aşkıyla geçiştirmenin ve daha sonra asıl olan o özde, vicdanda hissetmenin ölümcüllüğünü bulacaksınız Murtaza’da…

 Burhan Kuzu, baktığınızda iyi eğitim almış, amirleriyle iyi geçinip üst sıralara çıkmış birisi. AKP’nin ilk kurucularından. Anayasa Komisyon Başkanlığından tutun da bir sürü kurulun başında bulundu. Son zamanlarda da popülerliği iyice arttı.

 Niçin?

  Vazife aşkıyla yanıp tutuştuğu için. Tıpkı Bekçi Murtaza gibi,onun vazife aşkını destekleyen söylemleri gibi; “ kurs görmüş, amirlerinden sıkı terbiye almış” diyerek yüklendi de yüklendi…

 Kime?

 Tanrı katına çıktığını sanıp da aşağıda kul gördüğü insanları…

 Burhan Kuzu şimdi kulların katına indi… Ve taptaze vazife aşkı söylemleri pırıltı saçıyor sosyal medyada.

 Biz bun seçim sonucunu hak etmedik! Diyor. Hz. Muhammed’din sözünü hatırlatıyor; “ Toplumlar layık olduğu idare ile yönetilir.”

 Yani en layığının kendi partisi olduğunu, üç dönem kuralına takılıp seçilemediği bu an’da haykırıyor.

 Niçin? VAZİFE AŞKI İÇİN… KURS GÖRMÜŞ, ALMIŞ AMİRLERİNDEN SIKI DİSİPLİN…


 Bir köşe yazarı ise evrenden aldığı vazife aşkı, bilgi, görgü aşkıyla sesleniyor;

 “Toplum içinde de öteki bireylerle ‘eşit üreticilik-yaratıcılık ekseninde buluşulur, bileşir.’ Ortak çalışma yapılabilir. Kimseye yaslanılmaz, kimseler taşınmaz; insanın temel kültürü varsa…

 Toplumun çoğunluğu böyle bireylerden oluşunca demokrasi de bu çoğunlun kararlarıyla kendini yönetecek olanları seçer.

 Böylece bir toplumda, hukuk güçlünün emrinde değildir, adaletin hizmetindedir. “

 Burhan Kuzu ise AKP’nin oy kaybını neredeyse lanetliyor;

 “Koalisyon Allah’ın Belası’dır, dedim!” bu seslenişiyle demokrasiyi, milyonları, fikirleri, barışı, sevgiyi nasıl hırpalıyor. Niçin? Vazife aşkı! Kurs görmüş, sıkı disiplin almış amirlerinden…


Güven serin

Hiç yorum yok: