19 Kasım 2014 Çarşamba

33.KİTAP FUARI


TÜYAP-33.KİTAP FUARI




33.KİTAP FUARI
33.KİTAP FUARI

  TÜYAP Kitap Fuarının 33. düzenlendi. Uluslar arası nitelik kazanan, sadece kitap fuarı olmaktan öte bir sanat gösterisine de dönüşen organizasyona 850’ye yakın yayın evi katıldı. 270’ye yakın söyleyişi düzenlendi. İmza günleri derken inanılmaz bir insan seli aktı durdu.

  Son günü de olsa bu büyük organizasyona bende gittim. Gözlemlerimi yaptım. Kitaplara dokundum. Sanatçılarla göz göze geldim. Neredeyse bütün kitap reyonlarının önü insan kalabalıkları ile doluydu. Özellikle ucuz kitapların olduğu bölümler…

  33. TÜYAP Kitap Fuarının kitapları bölümü kadar değerli bir bölümü daha vardı; sanat bölümü. Ama ne hazindir ki burada gezinen insan sayısı, kitap bölümünde gezinenlerin yarısı bile değildi.

  Niçin dedim? Niçin, bu kadar ciddi işler, harika sanat eserleri bunca insanın gözünden uzak, kalbine yakın değil? Sanırım bu sorgulamayı sindire sindire yapmalıyız. Sanat ve sanatçının eserleri, günlük insan algılarından çok öte de olabiliyor. Çoğunun çalışması, soyut kavramlar; alabildiğince derinliğe iniyor. Peki, ima bu fuar binlerce insana; yani halka da açık olduğuna göre; bu eserleri halkın da anlayacağı bilgilerle, video gösterimleriyle daha da halka indirmek, yine sanatçının işi değil mi?

  Bir de sanatın uzun vadeli kazandırıcılığı, pahalı oluşu, bir ömre adanmışlığı da uzaklığı anlatan nedenlerden…

  Kitap bölümüne yığılan insan kalabalıkları, özellikle genç insanların cıvıltısı ellerindeki kitap poşetlerinin dolu oluşu; mutluluğuma mutluluk ilave etti. Yinede iç çekmeden edemedim. Bazı arkadaşların sırf ucuz diye almış oldukları kitapları inceleyince bunların kitap oldukları kitap ama hiçbir emek harcamadan sadece kitap sayfası ve öteberiyle dolu oluşu da ayrı bir hüzün duymama neden oldu.

  Ben uygarım, ben özgürüm, ben kendinim diyen herkesin ilk önce şu kontrolü yapması gerekir. Ben, ne kadar seçiciyim!

 Çok hızlı akan bir zamanın içindeyiz. Aslında zaman olduğu yerde de, insanlar insanlık koşusunda oldukça yorgun ve kirli bilgiler ile sarılmış vaziyette. Can sıkıcı bir sürü ses, hikaye, oluşum peşimiz sıra; hatta gittiğimiz, gördüğümüz her yerde. O zaman, bugünün uygar insanına düşen şey ne? Seçici olmak ve kalkanlarını sürekli bakıma sokmak!

  Nasıl olacak bu iş?

  Kitap seçerken de, sinema, tiyatro, arkadaş, sohbet, yol, mahalle, yiyecek; artık titiz olmak zorundayız. Kılı kır yarmanın en nazik, en estetik olanını yapmak zorundayız dostlarım! Çünkü zamanımız en değerli şeydir; sağlığımız ile birlikte. Okuyup da hiçbir şey anlamadığımız bir sürü kâğıt parçası; bizi bizden eder; zaman denen, sağlık denen en güzel mucizemizi girdabın içine iter.

 Seçtiğimiz kitabın anlattığı bilgiler, değerli olmalı; irademize gönüllü yansımalı. Sinema da, tiyatro da, arkadaşımız da öyle; kalıcılık yerine can sıkıcılık, hiçliğe, donukluğa dönecektir; sanki ruhumuz yok-muşçasına boşluğun hoşluğu içinde yaşarken yaşamaz hale gelmek içten bile değil…

  Seçici olun! Elinize defalarca alacağınız kitapları hemen yanı başınıza koyun. Hemen her yere sizinle gerçek bir dost, yol gösterici gibi gelecek kitapları, saygın organınız gibi taşıyın. O zaman çevrenize daha sakin bakarken, beyniniz daha hızlı, daha sağlıklı çalışacaktır; çünkü değer vererek izlediğiniz sinema da, tiyatro da, sergi de aklınızda size damlayacak olan bilgi besinleriyle sizi besliyor, bir taraftan da kalkanlarınız, dış etkenlerine karşı onarılıyor olacaktır…

  Güven Serin 





2 yorum:

bilge dedi ki...

Sevgili Güven elbette seçici olmalıyız ama bazen öyle kitaplar oluyorki hani başucu kitapları denen insanları eğlendiren cinsinden..( düşündüren değil ninni gibi gelen..)ben o içerikli kitapları sırf günlük stresimi dağıtsınlar diye alıyorum..İzmir de ki kitap fuarını bekliyorum..bakalım neler bulacağım..sevgi ve dostlukla..

GÜVEN SERİN dedi ki...


Anladım Bilge Hanım;ninnilere sözüm yok elbet. İnsanın seçiciliği,her türe,her esere dönük olmalı;ruhumuza,beynimize damlayacak bilgi de, mizah da, hoşluğa dönüşecektir nasıl olsa... İçinde emek,yenilik,farlılık olan en küçük kitap bile kendi yüce değerini çıkartıyor ortaya. İzmir Fuarının keyfini sürün;şimdiden güzel seçenekli seçkili Fuar turu diliyorum.