26 Şubat 2014 Çarşamba

ADALET ÇÖKÜYOR MU


Kamera; Güven  Assos -Çanakkale


ADALET ÇÖKÜYOR MU?

  Sıkça duyduğumuz “hak ve adalet” sözcüklerinin insan üzerindeki bilinen anlamı oldukça önemlidir. Toplumlar, yazılı, sözlü ve geleneksel kurallara göre, sulh aramış, hak bölüşüp, hak dağıtmıştır.

  Bugün yaşananlar ve bundan sonra yaşanacaklar kolay bulduğumuz Cumhuriyetin, Demokrasinin, Laikliğin kolay korunamayacağını, toplumu bir arada tutan muhteşem aracıların çözülmeye başlayınca, herkesin kendi adaletini kendi arayacağı kuşkusuzdur. Bunca çığlık, yapılan yanlışlar, haksız yere hapishanede çürüyen insanlar dururken bile adalet-hak dağıtmak yerine ardı arkası kesilmeyen suçlamalar ile baskın karakterlerin yöneticileri-kralları olma yolunda; her gün kavga sahneleri ve suçlamalar izliyoruz.

  Adalet sözcüğünün kelime anlamı; hakka uygunluk, haklı ile haksızın ayırt edilmesi demektir. Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia’nın kızı olan Themis adalet ve düzen tanrıçasıdır. Bir elinde kılıç, bir elinde terazi ve gözleri bağlı olarak; adaleti, hakkı, düzeni korumakla görevlidir.

 Bugün oldukça ihtiyaç duyduğumuz, ülke olarak uçurumun kenarında bulunduğumuz şu zamanda böyle bir temsilciye, tarafsız, hakka inanmış bir adli sisteme ne büyük ihtiyaç var. Birbirine inanmayan, birbirine şüphe ile bakan insanların; adaleti dağıtacak savcıları, hâkimleri, adaletin emrinde olan güvenlik güçlerini oradan oraya savurması, bakalım; bir elinde kılıç, bir elinde terazi tutan Themis’i nasıl etkileyecek!

 Bu konuda, Dr. Hande Özdinler’in kendi köşesinde paylaştığı çok anlamlı cümleleri, sizlerin yüksek değerlendirmesine sunuyorum;

 “ Adaleti temsil eden Themis heykelinin gözlerinin kapalı olmasının önemini anlayamamış olmamız, belki de ülkemizde yaşanan adaletsizliklere şaşmamamız gerektiğinin de göstergesi. Themis öfkeli ve kindar değildir, sadece yüksek adaleti temsil ettiği için kimin haklı olduğunla ilgilenir. Themis gözleri bir bezle kapalı ve sağ elinde bir terazi ile resmedilir. Gözleri kapalı olan Themis karşısındakinin kim olduğunu bilmez, görmez, ilgilenmez. Onun ilgilendiği şey terazisine koyulanların karşılaştırmalı dengesidir. O adaleti terazisinde tartar ve tartarken de o teraziye koyulan belge, bilgi ve nesneler şehrin lortlarından mı yoksa herhangi birinden mi geldi bilmez.

  Hatırlarsınız 2008 yılında Anayasa Mahkemesi’nin yeni hizmet binası Cumhurbaşkanı, Başbakan ve devlet bakanlarının katıldığı bir törenle açılmış ve binanın önüne ilk defa gözü açık bir adalet heykeli dikilmişti. Hatta devlet büyükleri, adalet heykelinin gözü kapalı olursa bakmadan, görmeden nasıl adalet dağıtabileceğini, bunun mümkün olmadığı üzerine demeçler vermişti.”

  İnsan denen canlının beyni bilginin sonsuzluğuna, yetersizliğine ve yetmeyeceğine inanmamışsa, bu yetmeyen aşkla, ilime, sanata sarılmanın önemi kavram adıysa, yüce yaratıcıyı ezbere, korkudan ve çıkarlar için sevmişse; o tür insanların esas olan doyumsuzlukları banka hesaplarından, büyük maddi beklentilerden ibaret hale dönüşmüşse; adaletin ister gözleri kapalı, ister açık olsun; hak ve düzen dağıtması, kaynayan ve ciddi sıkışmalara, patlama noktasına giden topluma bir çare olması düşünülemez…

 Şemsi Tebrizi’nin yüzyıllar önce söz ettiği ve anlamı hiçbir zaman eskimeyecek, kaybolmayacak ifadelerin çok azını paylaşmak isterim;

  “ Anladım ki insanlar, susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysaki biz istediğimiz kadar hayatımız dalar. Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar.”

 Büyük gençlik hareketi dünyanın bütün şehirlerinden görüldü. Themis’in öfkeden, kinden arınmış anlayışıyla irdelendi. Ve bugün, yetmeyen yaşam gerçekleri karşısında, hiçbir zaman yetmeyecek; tüketme, borçlanma çılgınlıklarına göz yuman, yaşanan trajedileri görmeyi, bir ulusal politikaya dönüştürmeyen, toplumunu zavallı, kırılgan, ezik bir hale koyan her kim, hangi yönetici ve kurumsa, bunun ilahi ve dünyevi hesabını, kitabını vereceği-vermesi gerektiği, çürüyen, korkan, ürkmüş adaletin tekrar yeşermesi, büyütülmesi adına acil bir gereksinimdir.

  Güven Serin 



Hiç yorum yok: