28 Ocak 2014 Salı

AVUSTRALYA AÇIK WAWRİNKA ve Lİ NA'NIN


Kamera; Güven  Stanislas Wawrinka 
İlk şampiyonluğunu Avustralya Açık da aldı.


Kamera; Güven -Wawrinka
Bedenindeki dövmede İrlandalı oyun yazarının
bir sözü;
" Dene,yine dene, yine yenil,daha iyi yenil" 


Kamera; Güven   Rafel Nadal
Muhteşem bir sporcu; fakat, büyük alkışlar,büyük zaferler
zirvede hiçbir zaman sonsuza kadar kalacağımızın
garantisi değildir; büyük zaferlerin hüznü de büyüktür.


Kamera; Güven
Nadan ve Wawrinka
Bu sporun ruhunda nezaket,felsefe ve hareket vardır; bu
yüzden seviyorum,seviyorum...

AVUSTURALYA AÇIK TENİS, ZAFER WAWRİNKA ve Lİ NA’NIN

  Sezonun ilk “Grant slam”ı Avustralya açıkta alkışı, kupayı alan İsviçreli sporcu Stanislas Wawrinka oldu. Kendisinin ilk “Grant slam” şampiyonluğunun yanında, dünya tenis sıralamasında 1 numara olan Rafel Nadal’ı 3–1 yenerek, geçin yıl sürdürdüğü yükselişini, tenis sporuna vermiş olduğu önemin, çalışmanın karşılığını dünya sıralamasında 8.’den 3’e çıkartarak da önemli bir çıkış yakaladı.

 Benimde amatörce içinde olduğum tenis sporu insan bedeniyle ruhuna en uygun sporlardan birisi. İçinde ne ararsanız var; rekabet, heyecan, aksiyon, alkış ve hüzün… Fakat bu sporun büyüklüğü bütün bu duygu değişimlerini tabiatın değişimi gibi, insanı daha ileriye, daha dinginliğe getirme amacından başka bir şey değildir.

 Aslında bütün sporların amacı, insan ruhu ile bedenine faydaya dönük olsa da, birçok spor dalı, henüz bu seviyeye, bu algılamaya sahip seyirci ve sporcu kimlikleriyle buluşup, büyük insanlık gösterisine bir türlü dönüşemiyor; yaşaman kavgalar, ayrılıklar, edilen küfürler oldukça can acıtıcı oluyor.

  İsviçreli sporcu Stanislas Wawrinka kupaya ulaşmak için geçin yılın şampiyonu Djokovic’i yenip finalde ise dünya bir numarası Rafel Nadal ile karşılaştı. Bu güne kadar yaptıkları 12 karşılaşma karşısında Nadal’ı ilk kez yenen Wawrinka, aynı zamanda zirvenin ne büyük lütuf, güzellik ve hüzün olduğunu da bir kez daha tüm dünyaya gösterdi.

 Bu yenilgi, hüzünlü anlara da sahne oldu; Nadal zaman zaman gözyaşlarını tutamadığı gibi, beden dili, zirvenin büyük rüzgârlarına direnecek gücün kalmadığını da anlatıyordu.
 Spor, insanın bedeni ve ruhu için oldukça önemli bir uğraş; ister amatörce, ister ustalıkla yapılsın; isterse bir mesleğe dönüşsün; bu büyük yolculuğun kazancı, yüksekliği ve alkışı çok iyi anlaşılmalı; yaşamın ta kendisi sporun içindedir; büyük kayıplar yaşamadan, eğlenirken, üzülürken, kazanırken, kaybederken hayata daha iyi hazırlanırız; yokluk ile varlık arasındaki o muhteşem çizginin felsefesi her şeyi anlatır bize…

 Wawrinka bu yükselişi şüphesiz çok çalışmasına, reflekslerine ve sezgilerine borçlu. Birde, 28 yaşındaki sporcunun bedenine yaptırdığı bir dövme; İrlandalı oyun yazarı Samuel Bacckett’in bir sözü;

“ Dene, yine dene, yine yenil, daha iyi yenil!” Sanırım bu felsefe sporun rekabet, çalışma, azim, nezaket yolculuğunu iyi anlatıyor…

 Rafel Nadal’ın hüzünlü anları ve maç bittikten sonraki konuşması ise;

“ Wawrinka bunu hak etti. Onu tebrik ediyorum. Herkese teşekkür ediyorum. Böyle bitmesini istemezdim, çok üzgünüm. Kesinlikle buradan büyük keyif aldım. 12 ay sonra görüşmek dileğiyle.”

 Bir ara sakatlık belirtisi gösteren Nadal’ın içeriye geçmesi ve sonra korta gelince seyirci tarafından yuhalanması, tenis sporu içinde; iyinin, estetiğin, başarının ve dik duruşun ne büyük önem gösterdiğini de anlatıyor bize.

 Şimdi, Avustralya Açık Tenis Turnuvasının; kısacası sezonun ilk “Grant Slam” ı olan kupanın galibi Wawrinka’nın bu işin keyfini çıkartmasına kalıyor; şöhretine şöhret, kazancına kazanç, alkışlarına alkış katacak; ta ki, zirvenin soğuk rüzgârlarına dayanmakta güçlük çekeceği zamana kadar…

 Avusturalya Açık Tenis, sezonun ilk “Grant Salam’ında kadınlar tekte ise 31 yaşındaki Çinli tenisçi Li Na, Slovak rakibi Dominika Cibulkova’yı 2-0 yenerek kariyerinde ikinci şampiyonluğa uzanmış oldu.

 Li Na kupayı aldığında oldukça heyecanlıydı; aynı zamanda en yaşlı tenisçi unvanını taşıyan dünyanın 4 numarası ; “ çalışmamızın zaferi; ekip çalışmasıydı bizimkisi ve biz bunu en iyi bir şekilde başardık” diye, yendiği rakibini de sevgiyle selamladı.

 Sportif yolculuk böyle bir şey dostlarım; yaşamın kendisi gibi; bırakmadığın sürece; zirveye verilen değer kadar zirvenin aşağılarına da, galibiyete verilen övgü kadar, yenilgileri de anladığınız zaman; dengeli bir ruh âlemi içinde kavradıysanız; her aşamada harika şeyler tadarsınız; ister hüzünlü, ister sevinçli; hepsi iç dalgaları uyandırmıştır; esas olan temizliğin, dinginliğin de ta kendisidir…

  Güven Serin 








  




Hiç yorum yok: