26 Aralık 2013 Perşembe

YAŞAM ve TEVEKKÜL


Kamera; İlyas  Bedesten-Tekirdağ

Selçuk Bey yenilgiyi soylu bir mazerete,
şans senden yana, sözüne bıraktı;
de diyelim,tavlada yenilenin söylediği
güzel sözlerdir..

YAŞAM ve TEVEKKÜL

Gazete başlıklarına, televizyon haberlerine kulak verdiğimizde ; “İzmir’de Facia”, “ 10 can daha gitti!”, “ Karşıyaka’da hazin tören” Bunun gibi bir sürü haber; hepsi, insanın en hakiki, en asil vicdanına sesleniyor. Bu seslenişler, bu törenler bizlerin önlem alması için bir çare midir? Sanmam; bildim bileli böyle değil mi?

  Rüşvetin kol gezdiği, umarsızlığın tevekkül ile karıştırıldığı bu diyarda, binlerce can gitti. Binlerce haber okumadık mı “vahşet, korkunç kaza, bu kadar da olur mu?” sorgulamaları yapılmadı mı?

 Tevekkül, Allaha teslim olmak, güvenmek, dayanmak, bağlanmak; dini anlamı budur. Bu anlamı aklın, bilimin ışığında yorumlayanlar ise şöyle devam ediyor;

“ Evrendeki olaylar bir düzen ve yasalar çerçevesinde, sebep-sonuç ilişkisi içinde olmaktadır. İnsanlar akıl ve iradeleriyle bu sebepleri bulabilirler.”

 Hatırlayınız lütfen; daha düne kadar kamyon kazaları en öndeydi. Neden? Haddinden fazla yük almış kamyonların hemen hemen hepsinde şu yazı vardı; “ Allah Korusun” Hâlbuki yaratıcının akıl ile donatılmış, bilgi ve bilim ile güçlenmiş kulları şunları da biliyor; bir kamyonun taşıyacağı yük ve bakım zamanları vardır. Bunlar aşılırsa her an felaket olabilir.”

 İzmir’de denize indirilmek istenirken, TC. Değirmendere isimli römorkör yan yatma sebebiyle 8 asker ve 2 işçi öldüler. Elbet bu ölümlere şehitlik rütbesi ve onurlandırıcı törenler yapıldı. Ya sonra? Hiç bitmeyecek pişkinlikler, sorumsuzluklar, zamansız ölümler, hangi rütbe ve tören ile yerine getirile bilinir?

  Van Loon Tevekkülü önemseyip, yaşamın huzuru, insanın geleceği hatırına bilimi de ön planda tutan İsviçre yaşamından bir örnek aktarıyor;

İsviçre, her bakımdan saat gibi çalışan bir işletme. İnsanlığın Vatanı… İsviçre’de bulunan Simplon demiryolu hattının geçtiği Waliser Alpleri en önemli dağ zincirlerinden birini teşkil eder. Bu dar yerde 21 kadar 4000 metre ve daha fazla yükseklikte tepe vardır. Buradaki vahşi dağ ırmakları 140 buzul tarafından beslenir. Demir yolu köprülerini alıp götürecek kadar güçlü ırmaklar olduğu halde şimdiye kadar hiçbir facia yaşanmadı. Bu da gösteriyor ki, İsviçre demir yolu çalışanları ne büyük sadakat ve disiplin içinde çalıştıkları ortadadır.

  Uygarlığı hep üst seviyeye taşıyan memleketleri incelediğimizde bunun gibi binlerce ibretsel olay, iş ahlakı, neredeyse sanatsal gösteriye dönüşmüşçesine bir saat gibi tıkır tıkır işler. Ve bizler de imrenmekten öte karışık duygular ile bir yüceltir, bir suçlar; karmakarışık hastalıklarla, kâbuslara, ölüm törenleriyle boğuşup dururuz…

  Van Loon sözünü şöyle bitiriyor;

“ Hayat tevekkül, her şeyi kadere bırakma ve adam sende felsefesine göre yaşamak için çok tehlikelidir”

 Bizler tehlikeyi, törenleri, ağıtları, gözyaşlarını seviyoruz galiba; yoksa değiştirme zamanı çoktan geldi de geçti; Cumhuriyet bunun için doğdu; bir millet bunun için küllerinden çıkıverdi; daha ne yapmalı uyanmak için; kaç ölüm, kaç ağıt…

  Güven Serin 

4 yorum:

Esin Bozdemir dedi ki...

Van Loon, sözleriyle durumun vahametine parmak basmış. İşin en temel noktası da sadakat ve disiplin! Ahlaklı insan olmak!. Akıl ve iradeyi daima can yeleği gibi görmek.

Biz ne zaman refah ve insanca hayatı kendi toplumumuzda yaşayabileceğiz!

Bu arada üstteki tavlalı fotoğraf harika (tematik ) bir foto. Bu anlamlı yazı için teşekkürler Güven.

GÜVEN SERİN dedi ki...



Merhaba Esin. Muhteşem uygarlıkların üzerinde oturduğumuz halde,onları sadece taş-toprak veya müzelik eşya görmek ne kadar hazin ise, akıl ve iradeden uzak düşmek, her şeye soylu bir mazeret bulup bir başka dünyaya havale etmek o kadar hazin...

Teşekkür ederim Esin.

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Bu güzel, verimli coğrafya insanının
bilime ve çağdaşlığa tevekkül etmesi
dileklerimle güzel yeni bir yıl diliyorum. dostlukla...

GÜVEN SERİN dedi ki...


Günaydın Mehmet Osman Çağlar Bey;dostluk ile,adaletli yaşama,hoşgörüye,sanata,felsefeye amatör ruhların en hakiki doğal inancı ile...