19 Ekim 2013 Cumartesi

KIRMIZI FULAR ve DİRENİŞ


Kamera; Güven    Ganoslar-Tekirdağ


KIRMIZI FULAR ve DİRENİŞ

  20 Yaşındaki Ayşe Deniz Karacagil, Antalya Gezi Parkı sonrası olaylar nedeniyle boynundaki kırmızı fular “sosyalizmi simgelediği” için cezaevinde. Annesinin isyanı, genç bir insanın gülümseyen kırmızısı, adalet dağıtıcıları öyle bir rahatsız etmişe benziyor ki, Antalya Cezaevinden apar-topar Alanya Cezaevine nakledildi.

  İstanbul’a gelen Fransız düşünür Alain Badiou, Gezi Yeni Türkiye’nin habercisidir, seslenişiyle yepyeni bir dönemin, yıllarca toprağın altında büzülmüş, nem ve güneşi bekleyen tohumların fışkırmasını anlatıyor.

 Bazen çok yakınında olan nadide bir şeyi, olayı, doğacak mucizevî bebeği göremezsiniz. Dışarıdan, biraz uzaktan bakıp o dev eseri görüp anlama becerisini heyecan dolu tanıklığa dönüştürürsünüz. Fransız düşünür de bu mucizevî bebeğe dışarıdan, biraz uzaktan ve iliklerine kadar işlemiş insani duygular ile bakıp tarihe çok önemli notlar düşüyor;

“ İmkânsız birlikteliklere sahne olan Gezi Direnişi evrenseldir. Fransa’da büyük ışık yaydı. Gezi, dünyaya yeni bir Türkiye gösterdi. Ve gelecek bu yeni Türkiye’nin olacaktır. Daha önce imkânsız olan birliktelikleri bir araya getirdi. Gençler, yaşlılar, kadınlar, erkekler, zenginler, fakirler, sanatçılar hep oradaydı.

  Gezi, yalnızca siyasi bir ifade değil, yeni bir toplumsal birliğin, yeni bir kolektif öznenin kurulmasıdır. Direnişlerin yıkıcı, negatif olduğu halde, Gezi Direnişi pozitif ve silahlardan uzaktı. Hiçbirisi silaha sarılmadı; akla, mizaha, düşünceye, felsefeye ve sanata sarıldılar…”

 İnsan denen canlının yenilenmesi ve daha ileri gitmesi için ise aklın düşüncesine, direnmesine sarılması gerekir. Hele, üniversite ortamına girmiş bir genç kız veya erkek isen, sorgulamanın dayanılmazlığı, direnmenin onurlu çekiciliği ile buluşursunuz. Çevrenizde, sizi rahatsız eden, vicdan ve aklınıza ters gelen her türlü oluşumun karşısında durup, gelecek zamana; pişecek, olgunlaşacak bir insan çağırısı içinde yol alırsınız.

 Antalya’da yaşayan Ayşe Deniz Karacagil’de bu gençlerden sadece birisi. Haksızlığa, şiddete “hayır” diyerek yürüyenlerden; tazeliğini, düşüncenin daha insan olma iteneğini midenin telaşına, aynanın aldatıcı makyajına kapılmadan yola koyulanlardan sadece birisi…

 Ayşe Deniz, yürüdüğü, direndiği ve düşündüğü için; boynundaki kırmızı fuları “sosyalizmi çağrıştırdığı” için şimdi cezaevinde. Bir üniversite düşünün ki, gençliği direnmiyor, sorgulamıyor ve haksızlığa, adaletsizliğe sahip çıkmıyor; o ülkenin yaşam hakkı, özgürlüğü, ilericiliği ve demokrasisi; aydınlığın yüzüne baka bilir mi?

 Kendi gençliğine, genç güvenlik gençleriyle kıymak isteyen bir iktidarın geleceği, aydınlığın ilerici sahnesine çıkma isteği de tartışılır! Söylemler ile eylemler birbirini tutmuyorsa, tam da düşünme, direnme, eleştirme çağında olan gençliğine tahammül etmiyorsa, bizi biz yapan, esaretten kurtaran, tam manasıyla kendi özümüze doğru ilerleten Cumhuriyet ve onun kurucuları saygı ile hatırlanmak istenmiyorsa; düşünceye, Cumhuriyete, insanlığa adanmış gençliğe hiçbir uyarı kâr etmez…
 Ne tank…
   Ne tüfek…
     Ne hapis…

 Fransız düşünür Alain Badiou geleceği gören bir kâin değil. Sadece aklın, insanın, evrenin gözüyle bakıyor Türkiye’ye. Ve gördükleri; yepyeni bir Türkiye; düşünen, direnen, sorgulayan bir gençlik…

 Bütün renklere saygı gösteren; insanlığı zirveye taşıyan alkışlar, makyajlar ve adaletsizlikler ile değil, dibe vurmuşları, kaybedenleri, acı çekenleri, insan kalmaya çalışıp en altta da yaşam hakkı arayanları destekleyen bir gençlik görüyor.

 Yepyeni bir Türkiye, kentlisiyle, kasabasıyla, zengini ve fakiriyle, ereği ve kadınıyla bir olmuş bir Türkiye; bende bunu görüyorum; Ayşe Denizlerde, Ethem, Mehmet, Abdullah ve daha nicelerinin yaşamlarında ve ölümlerinde; ölümsüz hale gelmelerinde yepyeni bir ülke görüyorum…

 Güven Serin







2 yorum:

Esin Bozdemir dedi ki...

Evet sevgili Güven, onurlu bir gençlik yepyeni bir Türkiye'yi inşa ediyor.. Genç bir kızın 'Kırmızı Fuları' gülümseyen yüzü dahi rahatsız ve tedirgin etmiş adalet dağıtıcılarını!. korku büyüdükçe, direnç daha da büyüyecektir!. O gençlik yeniden cumhuriyeti ayağa kaldıracak ve O'nu göklerde taşıyacak!.. Bu anlamlı yazı için teşekkürler.. Esenlikler dilerim..

GÜVEN SERİN dedi ki...


Teşekkürler Esin Hanım;saygı ile...Esinlik ile...O gençliğe,birlikte yan yana yürüdüğüm o çocuklara yürekten inanıyorum...