22 Ekim 2013 Salı

KAZI ÇALIŞMASI


Kamera; Güven Ganoslar-Tekirdağ

Dalları çatırdata çıtırdata yanıyor ateş. Rüzgar,
toprağı havalandıra havalandıra esiyor. İnsan,
hücrelere dokuna dokuna düşünüyor;var oluşun
insanlık hallerini...

KAZI ÇALIŞMASI

 Çok sevdiğim bir dostum çantasında bir şey ararken; “ kazı çalışmasına başladım” diyerek gülümsememe neden oluyor. Gerçekten de çantalarımız, çekmecelerimiz, dolaplarımız kazı alanları gibidir; aradığımız bir şeyi bulmakta zorlanıp, epey emek harcamamız gerekiyor. Belki de insan denen canlının bitmeyen arayışının küçük denemeleri en yakınımızda bulunan çantalarımız, dolaplarımız-dır; kim bilir?

  Yakın zaman önce gezdiğim tarihi alanlarımız; antik kentlerimiz de yapılan kazı çalışmaları sayesinde bulunmuştur. Arkeolojinin vazgeçilmezidir kazılar. Toprağın altına gömülen yüzyıllar öncesinin uygarlık izleri; bilginin, inanmış olmanın ve geçmişe olan borcumuzun ödenme arzularıyla çıkarlar ortaya.

  Neredeyse 150 yıldır kazılan ve sadece çok küçük bölümü ortaya çıkmış Efes Antik Kenti de, Bergama da, Perge de, İzmir Agora da, Assos da bu inanmışlığın, geçmişe olan saygının, ülke turizmine, dünya tarihine yapacağımız önemli katkıların birleşmesi sonucu doğarlar.

 Efes Antik Kendi yılda 1,5 milyon insanı ağırlıyor. Bu insanların Kuşadası ve Selçuk, İzmir bölgesine yaptıkları ekonomi ve kültürel katkının önemini çok hassas ölçümlerle ortaya çıkarta biliriz. Turizm bir ülkenin gelişmesine en büyük katkıyı yaptığı gün gibi, güneş gibi ortadadır…

 Şehri Tekirdağ'ımız gecelerin yalnızlığını, ticaretin durgunluğunu, esnafın gülmezliğini yaşıyorsa, turizmine vermediği önemin en hakiki bedelini ödüyor olmasındandır. Sadece Tekirdağ şehri değil, birçok şehrimiz bu kaybedişin farkına bile varmadan can çekişme mutluluklarını çelişkilerle birlikte çığlık atarak kutluyorlar.

 İnsan denen canlının da antik kentler gibi kazılıp ortaya çıkartılmaya ihtiyacı vardır. Beynimizin ve hücrelerimizin milyonluk, hatta milyarlık miraslarına evrenin sonsuzluğu kadar sonsuz şeyler gizlidir. Bu gizemleri ortaya çıkartacak en büyük arkeolog insanın kendisidir.

 Nasıl ki toprağın altında çok önemli geçmişe ve yaşanmışlıklara ışık tutacak, bilinmeyenlere cevap olacak uygarlıkları ağır ağır; zahmetli ve heyecan içinde ortaya çıkartmanın müjdesi veriliyorsa, insanın da içindeki, o derin ruhundaki güzellikleri ortaya çıkartmak için büyük emekler, zahmetler, görgü ve öğretiler gereklidir.

 Bir arkeolog inanmışlığı ile kendi kazınızda, kazı alanınıza sokulmanın heyecanını yaşayın lütfen. Kendinizden korkmayın! Tıpkı, arkadaşımın çantasında bir şeyi ararken yaptığı gibi; “şimdi kazı çalışmasına başlıyorum” gülümsemesi ile çalışmalarınıza başlayın. Her sabah olmasa da haftanın birkaç günü şafak vaktini keşfedin. Günün, geceden süzülen tazeliğini, güne başlamış telaşlı kedileri, köpekleri, kargaları, kumruları bakan gözler ile görün…

 Yürüdüğünüz sokakları, sokakların kenarında yaşam mücadelesi veren ağaçları; mevsimlerin önünde gerçekleştirdikleri değişim töreninin izlemenin onurunu kendinize hediye edin. Ve yaşadığımız şehirlerin gürültü kirliliğine, solmuş insan yüzlerine, tekrarlanan ölü günlerin bizi nasıl öldürdüğüne tanıklık edip o esas ürpertiyi yaşayıp, kendi kazı alanınızda belki sadece kendinize; kim bilir belki de insanlığa armağan edeceğiniz eserlerin kazısına başlayın; bir kitabın, bir sinemanın, bir dostla sohbetin, küçük bir kasabaya, kente yapacağınız seyahatin, bir çocuğun, yaşlı bir kimsenin elini tutup, dokunacağınız, öpeceğiniz, kokacağınız kazı alanınıza sevgiliye koşar gibi koşun; tökezlemekten, kirlenmekten, kaybetmekten, üşümekten, yorulmaktan, eleştirilmekten korkmadan; kendi onurlu kazınızda başlayıp, yaşama hediye edilecek eserlerin toprak altından ağır ağır çıkışına tanıklık edin…

 Güven Serin

2 yorum:

Esin Bozdemir dedi ki...

Yılmadan, usanmadan, inançla yapılan her kazıda, ilham veren yepyeni yolların içine girerken bulur insan kendisini!. Aynı çukurları eşelemek yerine, yeni yollarda yürümek heyecan verir.. Adım adım ilerlerken, yepyeni bir eserin doğumuna da şahit olur!.

Böyle bir arkeoloğun;
Ortaya çıkartacağı eserinin çok ses getireceğine ve başarılı olacağına yürekten inanırım..

Kalemim kaleminin önünde reverans işareti yaptı bilesin.)bu güzel ve anlamlı yazı için teşekkürler Sevgili Güven..

GÜVEN SERİN dedi ki...


Günaydın Esin. Gerçekten de yılmadan,usanmadan ve inanmış olarak;tabiata,evrene ve o muhteşem değişime...

Hassas ruhunun yüksek teşekkürü için ayrıca teşekkürü borç biliyorum...