24 Ekim 2013 Perşembe

İNSANA DAİR


GANOSLAR;iç içe geçmiş zamanların,anıların
doğduğu, oyunların,yaşamların bir birine sırnaş tığı
diyarlar.


  İNSANA DAİR 


İnsanı olmayan köyler, öğrencisi kalmayan okullar, ebesi göçmüş sağlık ocakları;cemaati olmadığı halde atanan imamları var olan diyarda yaşıyorum. Suskunluğu içimi yaralayan Haydarpaşa, yüzyılların dingin kültürününü sanata çevirmiş adalar; insan yağmasıyla,insansızlığı çağırır gibi can çekişiyor, adanın huzurlu insancıkları... 

 İster akıl tutulması, ister ay, ister güneş... Bir tutulma lafıdır gidiyor işte; tabiatın bir oyunu, büyük yaratıcının muhteşem tiyatrosu; bir şey var insana dair, eksik bir şey, veya o eksiği tamamlayacak olan büyük kötülüğün korkunç gösterileri...

 Akıl,irade ve emeğin birleşeni olan sanat ve sanatçı gergin ve soluk yüzleriyle mum ışığını taşıyorlar. Semirmiş bedenler ise yağlarıyla, ballarıyla ve 1001 türlü oyunlarıyla gülümsüyorlar; bildik o gülümseme; insana dair olmayan, yarı insan, yarı başka bir şey...

 Ve ben; insanlığın daldan dala tünediği, yemek mekanlarını büyük ibadet alanlarına çevirdiği yerlerin yakınında, martı çığlıklarıyla, bir kıta dan diğerine akan vapurun içinde; ışıklı gölge oyunlarını seyrediyorum; anılara boyun eğmeden; yepyeni anılara zar atarak..

 Güven Serin

Hiç yorum yok: