10 Eylül 2013 Salı

SERENA WİLLİAMS ve RAFAEL NADAL ŞAMPİYON


Kamera; Güven   Tekirdağ Tenis Kortları


SERENA WİLLİAMS ve RAFAEL NADAL ŞAMPİYON

  Sezonun son Grand Slam’ı Amerika Açıkta bayanlar tenis mücadelesi, dünyanın 1 numarası Serena Williams ile dünyanın 2 numarası Victoria Azerenka arasında yapıldı. Büyük çekişme saatlerce sürdü.

  Serena Williams Victoria Azerenka’yı 2–1 yenerek Amerika Açıkta 5. zaferine ulaştı. Kariyerinin 17. Grand Slam şampiyonluğuna ulaşan Williams 3,6 milyon dolarlık para ödülünün de sahibi oldu.

  Gecenin ilerleyen saatlerine rağmen yorgun düşen gözlerimin ara sıra kapanması bile bu karşılaşmayı izlememe engel olamadı. Sahada iki savaşçı vardı. Seyircinin her an büyük alkışlarla desteklediği büyük spor arenasının iki savaşçısı.

  Serena Willams maç boyunca öyle bir yoğunlaşma yaşadı ki yüzündeki o büyük ciddiyet, zaman zaman öfkeye dönüştü. Azerenka ise her zamanki bebek yüzlü duruşunu öfke, kızgınlık ve ciddiyetle bile gölgeleyemedi.

 Şüphesiz seyirci mücadele görmeye gelmişti. Sahalara gelen en centilmen seyirci bile yüksek insan bedeninden damlayan terleri, muhteşem vuruşları, voleleri, smaçları, forehandleri, backhandleri görmeye geliyor.

 Binlerce ses, el birbirinin coşkusuna, oyuncuya yapılan övgülü teşekküre dönüşüyor. Roma’nın, Bizans’ın büyük, ölümcül gösterileri gibi seyirci büyük ve daha büyük gösteriler için geliyor.

 Sevindirici taraf, spor arenasında ölümcül gösteriler, vahşi hayvanların olmayışıdır. Gençliği kurtaracak en güzel yatırımlardan birisi de spordur. Spor dallarından en güzellerinden, centilmenlerinden olan tenis, Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Belediyeler, Sivil Toplum Örgütleri tarafından ne kadar çok sahiplenilirse çocuklarımız o kadar daha çabuk kurtarılacaktır.

 Seyircinin büyük coşkusu Serena Williams’ı eski çağ savaşçılarına dönüştürmüş olsa da, oyun içinde tek bir gülümseme hareketi yapmayıp, inanılmaz sert ve öfkeli görünse de insan denen canlının o büyük maskesi oyun bitip kazanınca ortaya çıkıyor. Bu da insana özgü inanılmaz bir görüntü; o sert kadın, o büyük öfke, büyük savaşçı; küçük bir kıza dönmüştü. Rakibine bir abla şefkatiyle sarılıp onu da tebrik etti.

 İnsan, büyük rekabetin büyük oyuncusu; seyirci de alkışın en büyüğünü yapıyorsa, zirveye çıkmışlığın da büyüme hırsı, bedenimizi sarmışsa yapacak bir tek şey kalıyor geriye; savaşmak…

 Benim savaşım, amatörce büyük kaybetmelere dönük; yere, tabana daha yakın; büyük alkışlara çok daha uzak oldu ve böyle ilerleyecek. Sözüm odur ki, spor insana, insan bedenine ve ruhuna büyük destektir.

 Spora sadece kazanmak üzerine yapmadığımız sürece bize verecek o yüksek sağlam desteği ruhumuzun derinlerine bile inecektir diye düşünüyorum.

 Şimdi Amerika Açıkta Dünyanın 1 numarası Williams ile 2 numarası Azerenka’yı alkışlama zamanı; muhteşem diniz…

 Bu muhteşem finalden bir gün sonra Amerika Açıkta dünya tenisinin 1 numarası Novak Djokovic ile dünya 2 numarası Rafael Nadal karşılaştılar. İkisi de yenilmezlik üzerine şartlanmış, bunun için ter dökmüş ve bu büyük gösterinin rüyasını görmüşlerdi.

 Başarı ve zirveye çıkma alkışları, insan denen canlının en büyük iteneğidir. İki tenisçide kortlarda onlarca başarıya raket sallamış, hüzün ve mutluluk çığlıkları attılar.

 Sezonun son Grand Slamı Rafael Nadal’ın Novak Djokovic’i 3-1 yenmesiyle, büyük alkışların, büyük sevinçlerin ve kazanmaya dair Rafael Nadal’ın gözyaşlarıyla noktalandı.

 İnsan denen canlı, büyük zorluklara, büyük duruşlara bedenini siper etse de, en sonunda duygularına teslim oluyor. Rafael Nadal’da o büyük sevinci Rakibi Novak Djokovic’in elini sıkarken yaptı; gözyaşlarıyla bir bebeğin annesinin omzuna yaslanması gibi rakibinin omzuna yaslandı.

  Bu yüzden insanın mücadelesi rakiplere ihtiyaç duyar. İyi bir rakibin yoksa iyi bir savaşın, mücadelen ve alkışın da olmaz…
 Tıpkı, iyi bir komşun, arkadaşın, dostun olmadığı zaman; yalnızlığın pençesine düşmüş yavru bir ceylan gibi, korkmuşluğun en ağırını, o büyük kalp çırpıntılarıyla şenlendirir-sin…

 Güven Serin



  

Hiç yorum yok: