26 Ocak 2012 Perşembe

DOSTLUKLAR DA RESTORE EDİLMEYİ BEKLER

Kamera; Yunus  Ganos Dağları(Işıklar)

Geceyi susturmuş karanlık birazdan
gündüze dönüşecek. Ve hayat; hep devam eden
hayat tekrar hızlı bir nafaka telaşı yaşayanlara
tanıklık edecek...

Kamera; Tamer Kaptan  Ganoslar

Tabiat yeşil ve yeşermiş. Ölüm ile yaşam tam bir
uyum içinde; hiçbir şikayet yok gibi...
Ve çay,sabahın ilk ışıkları ile sizi ısıtacak
devasa ışık demetlerini beklerken,
bir kaç bardak çay; değmen benim
gamlı keyfime, demenize neden olur.


Kamera; Tamer Kaptan  Ganoslar

Dağlar ve tepeler nice ağıtlara,öykülere
tanıklık etmişlerdir. En güzel
öyküleri, türküleri dağların çobanları
söyler ve yakar. Bir çobanın kendi
öyküsünü taşlar ile anlatmasıda böyledir
işte...


Kamera; Yunus   Ganoslar

Biraz fedakarlık ve güveneceğiniz bir iki
iyi dost ile karanlığı yaran, aydınlığa doğru
yürüyüşler yapabilir; sabahın ilk tazeliğine
tanıklık etmenin nazik onurunu hissede bilirsiniz.
Denemeli...


DOSTLUKLAR DA RESTORE EDİLMEYİ BEKLER



 Olur, mu demeyin sakın; bazen dostluklar da yenileme sanatının ince dokunuşlarını ister. Marifetli elerin iyi bir iş çıkarmasını; bozulan, yorulan dostlukların eski haline gelmesini beklerler.

 Az bulunan dostluklar, doğa koşularından tutun da çevre koşullarına kadar birçok şeyden etkilenirler. Yere o kadar sağlam basan dostluğun adımları, bazen yorulur. Bitkin düşer. Yenilenmeye muhtaçlık içinde bozulan dostluğun gözyaşlarını döker.

 Sürekli bir arada olmanın, dostluk çok kolay bulunuyormuş gibi kolay ulaşılmanın anlamsızlığı çöker insanın içine. Yakınındadır dostun; ama sen tanımlayamadığın bıkkınlığın kötü büyüsüne kapılmış, tersliğin sualleri ile cevaplarına kapıyı aralamışsındır bir kere. Dostluk, kötü bakışları, hoyrat seslenişleri, sıtmaya tutulmuş gibi değişim gösteren bedenleri kabul etmez. Şaşkına döner de dostluğun ipini bırakamaz.

 Bu yüzdendir ki en sağlam yapılar, araçlar, en ulu ağaçlar bile zamanla çevrenin, doğanın koşulları sayesinde zarar görürler. İlgiye, bakıma, yenilenmeye muhtaçtırlar. Yorgun düşmüş dost bedenler o an, yenilenmenin harcını bulamaz, yenilenmenin büyülü seslenişini yapamaz; çünkü unutulmuştur bütün bunlar…

 Hâlbuki dostlukları besleyen bir sürü uğraş; spor, doğa yürüyüşleri, kamp, sinema, tiyatro, felsefe ve kültür gezileri vardır. Bütün bu uğraşlar insanı; insanlığa yürüyen dostları bütün ömür beslemeye yeter görünse de, bazen yetmez olur. Yetinmez elindekilerle dostluğun her iki tarafı. Belki de doğanın o güzel testini-sınamasını yaşamak isterler…

 Ayrılık vakti, yaz ayının bitiminde, sonbaharın başlangıcında çalar kapıyı. Yaprakların yeşilden kızıla ve sonra sarıya dönüşecekleri zamanlarda dostluğun bedenleri de bir sonraki bahara; ilkbahara doğru hazırlanmak için döngünün ilerleyişi gibi kendi mağaralarına doğru ilerlerler.

 Tamer Kaptan ile dostluğumuz böyle bir sınanmanın haykırışını yaptı bize. Haftada iki kez buluşup saatlerce satrancın, felsefenin, sanatın içinde barış çubukları tüttürdüğümüz günlerimiz geride kaldı. Kamp hazırlıklarında bir çocuk gibi sevinişlerimiz, kamp ateşi etrafında şiirler, sohbetler okuyup anlatışımız geçen yüzyılda kalmış gibi. Artık kültür gezilerini yalnız yapıyorum.

 Kaptan ile ayrı yolculuklara çıkışımızdan bu yana tam tamına beş ay geçmiş. Beş koca ay; bir insan ömrü için çok önemli olmasa da dostlukların sıcak buluşmaları için önemli bir kayıptır.

 Beş ay boyunca dostluğun yorgunluğunu, yenilenme ihtiyacını iyice gözden geçirdim. İnsanın içindeki arayış, yenilenme ve öğrenim; hoyrat bir gurura teslimse asla ama asla bir adım dahi yol alamaz. Sadece aldığını sanır. O yüzden insan, insanlığa, dostlarına hoşgörü içinde baktığı gibi yenilenmenin sancılarını çabuk bitirip “merhaba” diyeceği zamana koşmalı. Sürekli ertelenecek “merhaba” deyişler, asla ama asla gelmeyecektir.

 İyi ve güçlü dostluklar küçük yelleri, normal rüzgârları ve fırtınaları da bilmek ister. Tanımak isterler dayanıklılıklarını. Tamer Kapan ile dostluğumuzu sınayan büyük bir fırtına hiç değildi. Küçük bir rüzgâr ve yorgun bedenlerin dinlenme ihtiyacıdır diye düşündüm.

 Aradan geçen koca beş aydan sonra kaptanın telefonunu çaldırdım. Yakında çıkacağımız doğa yürüyüşünü haber verdim. Sesi, geçmişin dost sesiydi. Sonra, satranç oynamayı özledim, dediğimde; zevk ile gelirim, dedi. İşte budur; dostluk, beklenen zamanı, bekleyeceği anı iyi bilir ve hoyrat gurura teslim olmadan onurlu bir el uzatır; onurlu bir el…

 Kaptan ile Öğretmen Evinde buluştuk. Satranç oynadığımız, çaylarımızı yudumlayıp oyunların içinde oyunlar öğrendiğimiz, beyin hücrelerimizin labirentlerine girip saatlerce, günlerce dolaştığımız yerde.

 Satranç tahtası beş ay önce bıraktığımız yerdeydi; öylesine duruyor; üzerlerini kaplayan incecik tozun hüzünlü anlatımı yanında sevinç çığlığı atıyorlardı. Biliyorlardı ki onlara uzanacak eller, onları temizleyecek. Satranç tahtasını ve taşları tek tek sildik, parlattık.

 Önce piyonları dizdik ön sıraya. Sonra kale, at, fil, şah ve veziri yerleştirdik; dostluğun masasına. Ne şah, ne vezir, ne de diğer oyuncular korkunç gurura teslim olmuştu! Hepsi mutlu bir gülümseme içinde esas olan oyuna, hayatın oyununa başlamak için sabırsızlanıyorlardı.

 Bir ara, vezir mi, şah mı seslendi; yoksa öylesine bir düşünce mi belirdi bilemiyorum. Bir küçük yel, bir ihtiyarın sesi gibi bir ses;

 “gurur ile onur arasındaki ince çizgi, insanı tarif eder.” , “savurganlık ile cimrilik arasındaki ince çizgi de insanı anlatır.” , “ yaşam, yaşamın farkına varanların elinde en büyük nimet, zenginliktir de bilinemez.” , “ ön yargılarınızı, sürekli başkalarının savurduğu hoyrat rüzgârları beklemeyi bırakın artık. İnsan almak, aynı zamanda tabiat gibi üretmek, hareket etmek demektir.” , “ bu yüzden, kendi haline bırakılan tabiat, kir tutmaz, kin gütmez. Çünkü kendi doğallığı buna uygun değildir.”

 Güven Serin

3 yorum:

Momentos dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
GÜVEN SERİN dedi ki...

Kesinlikle Sezer; bu düşünceden, felsefeden yola çıkmalı ve tabiatın muhteşem zenginliklerin tadına varmalı; kendimizi şanslı hissederek:))

Adsız dedi ki...

As an example, in the event that you are looking for doing some fishing,
you'll execute a look for "online casinos in the usa web site strategies" and you would certainly locate practically hundreds of websites talking over various tasks of reef fishing including what sort of lure to work with, best places to fish, in addition to distinct methods that one could utilize to land a huge one particular.

my weblog :: the best casino online